Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkan Yardımcısı Tanıtım ve Medya Başkanı Mahir Ünal, partisinin 7. olağan Yozgat il kongresinde siyasi partilerin önemine değindi.
Siyasetin demokratik olduğu zaman kıymet ifade ettiğini dile getiren Ünal, “Siyasi partiler, milletin iradesini, yani her birimizin iradesini sandıkta emanet olarak alıp devlet yönetim biçimine yansıtan kurumlardır, örgütlerdir. O yüzden siyasi partiler kıymetlidir.
Siyasi partiyi kıymetli yapan nedir diye soracak olursanız, siyasi partiyi kıymetli yapan milletin iradesinin taşıyıcısı olmasıdır. AK Parti siyasetinin temsilcileri olan sizlerin yaptığı iş, büyük bir kıymete haizdir. Çünkü sizler bu milleti iradesinin emanetini taşıyorsunuz.
Aynı zamanda bu kongreler bir demokrasi şölenidir. Siyaset demokratik olduğu zaman bir kıymet ifade eder. O yüzden bizde diyoruz ki demokratik siyaset milleti iradesinin devlet yönetimine yansıtılması işidir diyoruz. Peki, siyaseti bulaşık olarak gören, siyaseti kirli gören, siyasetçiyi itibarsızlaştıran ve devleti siyasilerin değil devletçi vesayetçilerin yönetmesini isteyenlerin bu davranışlarına, akıllarına şöyle bir bakalım.
Şimdi Cumhurbaşkanımızla ilgili vesayet aklıyla düşünenler şöyle diyorlar, partili Cumhurbaşkanı olur mu? Siyasi partiler millet iradesinin temsilcisi ise, millet iradesinin devlet yönetimine yansıtılması siyaset eliyle oluyorsa, TBMM’nin duvarında ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ yazıyorsa devletle ilgili kararları alması gereken kimdir? Milletin seçtikleridir, milletin temsilcileridir. Tabii ki devleti millet yönetecek, tabii ki devlet bir milletin seçtiği Recep Tayyip Erdoğan yönetecek” dedi.
1960 ila 2002 arasında 42 yılda hükümetlerin ortalama görev süresi 1.5 yıl olduğunu hatırlatan Ünal, konuşmasının devamında ise, “Ama onların kafasında eski vesayet olduğu için, onların kafasında eski parlamenter sistem olduğu için, onların kafasında vesayet üreten, yeri geldiğinde darbe yapan, yeri geldiğinde orduyla, yeri geldiğinde yargıyla, hatta yeri geldiğinde medyayla millet iradesini alaşağı etmeye alıştıkları için millet iradesinin temsilcisi Recep Tayyip Erdoğan’ın ve AK Parti siyasetinin devleti yönetmesinden rahatsızlar.
Peki soruyoruz milletin seçtikleri yönetmeyecek bu devleti kim yönetecek? Geçmişte olduğu gibi yargıyı genelkurmaya çağırıp, yargıya talimat verenler, brifing verenler mi yönetecek? Beşli çetenin yayınladığı gazete ilanlarıyla hükümet düşürenler mi yönetecek? Kardeşlerim bakın 1960 ila 2002 iki arasında 42 yılda kaç tane hükümet değiştirmişler biliyor musunuz. 36 tane hükümet değiştirmişler. Nasıl değiştirmişler, kimisinin yargı darbesiyle, kimisine ordu darbesiyle, kimisini medya darbesiyle alaşağı etmişler.
Ortalama görev süresi ne kadar biliyor musunuz? 1960 ila 2002 arasında 42 yılda hükümetlerin ortalama görev süresi 1.5 yıl. Size soruyorum 1.5 yıl görev yapan bir hükümet millete hizmet üretir mi? Peki bunların kavgası Recep Tayyip Erdoğan’la mı hayır, bunların kavgası AK Parti ile mi hayır bunların kavgası milletle, bunların kavgası burada milleti temsil edenler sizlerle. Kavga Recep Tayyip Erdoğan’ın kavgası değil kavga bu aziz milletinin kavgasıdır.
Bunlar Recep Tayyip Erdoğan’la bu millet tercih ettik içip kavga ediyorlar. O yüzden siyasete sahip çıkacağız kardeşlerim. O yüzden siyasetin kıymetini bileceğiz. Şunu unutmayacağız bu devleti bu milletin iradesi yönetecek bu devleti bu milletin seçtikleri yönetecek. Bu milleti yurtdışından talimat alanlar değil” ifadelerine yer verdi.