Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Prematüre Bebekler KSÜ Tıp Fakültesinde Sağlığına Kavuşuyor

Prematüre Retinopatisi Hastası Bebekler

Prematüre Retinopatisi Hastası Bebekler KSÜ Tıp Fakültesi Hastanesinde Sağlığına Kavuşuyor

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Ayşegül Çömez, KSÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesinde (Tıp Fakültesi Hastanesi) gerçekleştirilen Prematüre Retinopatisi (ROP) tanı ve tedavi süreçlerine ilişkin bilgilendirmelerde bulundu.

ROP’un erken doğan bebeklerde, gözün retinal damarlarının anormal gelişimine bağlı oluşan ve tüm dünyada çocukluk çağındaki körlüğün en sık nedenleri arasında yer alan bir göz hastalığı olduğunu belirten Dr. Öğretim Üyesi Ayşegül Çömez, “Hastalığın erken tanınması, zamanında ve uygun şekilde tedavisi görme kaybını engelleyerek çocuğun gelişimsel sürecine katkıda bulunmakta ve yaşam kalitesini artırmaktadır.” dedi.

Günümüzde, yenidoğan bakım standartlarının artması ile birlikte çok erken doğan bebeklerin de hayatta kalma oranlarının arttığına ve ROP hastalığının da buna bağlı olarak giderek arttığına dikkat çeken Dr. Öğretim Üyesi Çömez, “Bir bebek doğumda ne kadar küçükse ve ne kadar erken doğmuşsa bebeğin ROP geliştirme olasılığı o kadar yüksektir. Ayrıca yoğunbakımda ne kadar uzun süre takip edilmişse ve bu süre içinde geçirdiği enfeksiyonlar, akciğer ve kalp problemleri ile diğer sistemik hastalıkları ne kadar fazla ise ROP hastalığı gelişme riski o kadar fazladır.” diye konuştu.

32 haftadan daha erken doğan bebeğin, doğum sonrası 4. Haftada yani en geç 28 günlükken ROP tanı ve tedavisinde deneyimli bir göz hekimi tarafından muayene edilmesi gerektiğinin altını çizen Dr. Öğretim Üyesi Çömez, “Daha sonraki kontrol muayenelerinin sıklığı ise ilk muayenede saptanan bulgulara ve varsa mevcut ROP’un evresine göre planlanır. Ailelerin bu kontrol muayene planlarına dikkatlice uyması, bebekleri zamanında kontrole getirmesi hayati derecede önemlidir. Zamanında tanı ve tedavisi yapılmazsa körlük riski yüksek bir hastalık olduğundan hastalığın erken tanınması ve zamanında uygun şekilde tedavi edilmesi çok önemlidir.” ifadelerini kullandı.

Retina tabakasının damarları etkileyen ROP hastalığının 5 evresi bulunduğuna dikkat çeken Dr. Öğretim Üyesi Çömez, “1. ve 2. Evre’de hastalık kendiliğinden gerileyebilir ancak çok yakın takip edilmelidir. Bu bebekler ROP hastalığı tamamen iyileşene kadar ve retina damarlarının olgunlaşması tamamlanıncaya kadar takip edilmelidirler. Ancak 3’üncü evreden itibaren ROP hastalığının lazer uygulaması veya göz içi enjeksiyon uygulamaları ile tedavisi yapılmaktadır. Tedavi yapılmadığında hastalık ilerler ve son aşamada yani Evre 4-Evre 5’de retina tabakası geri dönüşümsüz olarak zarar görür. Amacımız hastaları bu evrelere ilerlemeden erken tanı ile zamanında tedavi etmektir. Çünkü bu evrelere ilerlediğinde artık ameliyatla düzelme şansı azalır ve maalesef ki sonunda körlük gelişebilir.” dedi.

Bebeklerin yüzde 80’inde ROP’un kendiliğinden gerilediğini belirten Çömez, “Ancak gerilemeyen vakalarda zamanında müdahale için tarama ve düzenli takip şarttır. Sonuçta prematüre retinopatisi zamanında tanı ve tedavisi yapılmadığında körlüğe kadar gidebilen ciddi bir sağlık sorunudur.” diye konuştu.

ROP hastalığının tanı ve tedavi süreçlerinin yürütüldüğü merkezlerinin deneyimli bir göz kliniği ve yenidoğan yoğunbakım ünitesi içermesi gerektiğini ifade eden Dr. öğretim üyesi Ayşegül Çömez, KSÜ Tıp Fakültesi Hastanemize son yıllarda kazandırılan tıbbi cihazlarla güçlendirilen ROP hastalığının tanı ve tedavisinde deneyimli hocaları ile hizmet veren göz kiniği ve yenidoğan yoğunbakım ünitesi bulunduğunu söyledi.

“Tıp Fakültesi Hastanesi Yenidoğan Yoğunbakım Ünitesi Sorumlusu Doç. Dr. Sadık Yurttutan hocamızın da desteği ile uzun yıllardır sadece kendi şehrimizde ki hastalara değil, Adıyaman, Osmaniye, Hatay gibi çevre illerden gelen ROP problemi yaşayan hastalara hizmet sunan bir bölge merkeziyiz. ROP tanı ve tedavisi için tüm bölgeden hasta kabul ediyoruz. Şehrimizdeki hastalarımız da başka şehirlere gitmek zorunda kalmadan tanı ve tedavi hizmetinden yararlanıyorlar.” dedi.

Erken doğan bebeklerin ROP hastalığı geçirsin veya geçirmesin, daha sonra ki yaşamlarında retina dekolmanı, miyopi (miyop), şaşılık ve ambliyopi (tembel göz) gibi bazı göz problemleri geliştirme riski, zamanında doğan bebeklere göre daha yüksek olduğuna dikkat çeken Dr. Öğretim Üyesi Çömez, “Bu durumdaki bebeklerin göz kontrollerine takip eden alanında uzman göz doktorlarının önerisi ile belli aralıklarla devam etmesi gerekmektedir. ROP kontrollerini tamamlayan bebekler 9.ay ve 1 yaşta mutlaka göz kontrolleri yapılmalı ve daha sonra en az yılda bir kez okul öncesi döneme kadar takip edilmeli.” şeklinde konuştu.

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Niyazi Can, bölge hastanesi olma hedefi doğrultusunda Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesinin fiziki ve teknolojik altyapısını geliştirerek, deneyimli uzman personel kadrosunu güçlendirdiklerini söyledi.

Yapılan yenilikler doğrultusunda teşhis, tanı ve tedavi süreçlerinde hastanemiz klinik ve servislerinde önemli gelişmeler yaşandığını belirten Rektör Can, “Dünyada yenidoğan bakım standartlarının artması ile erken doğan bebeklerin hayatta kalma oranları da arttı. Bütün bu gelişmeler ışığında hastanemizde ROP tanı ve tedavi süreçlerinde de önemli gelişmeler yaşandı. Yeni tedavi hizmetlerini vatandaşlarımızla buluşturan başta Dr. Öğretim Üyesi Ayşegül Çömez olmak üzere yeni başarılara imza atan bütün hekimlerimize teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyorum.” diye konuştu.