SANKO Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Araştırma Görevlisi Seren Kurtgil, Ramazan Bayramı’nda az ve sık sık yiyerek metabolizmanın eski düzenine dönmesinin sağlanabileceğini söyledi.
Kurtgil, bayram alışverişi yaparken rafine gıdalar, asitli içecekler ve basit şeker almaktan kaçınılması gerektiğini belirterek, “Bu bayramda yapılan geleneksel yemekler ve tatlılar hane halkı tarafından tüketileceğinden, küçük porsiyonlarda yapmaya dikkat edilmelidir” dedi.
BAYRAM SINIRSIZ TÜKETİM DEĞİL UYUM SÜRECİ OLMALI
Evde kalınan sürede fiziksel aktivite düzeyi çok düştüğü için alınan enerji yoğunluğuna dikkat ederek porsiyonların küçültmesininönemli olduğuna dikkat çekenKurtgil, Ramazan Bayramı’nda beslenme konusunda şu uyarılarda bulundu:
“Beslenme düzeninin değiştiği Ramazan Ayı sonrası bayramın ilk günü eski öğün düzenine geçiş yapılır. Ramazan süresince sahur ve iftarda yaptığımız iki- üç öğünlük beslenme yerine bayramda az ve sık sık yiyerek metabolizmanıneski düzenine dönmesi sağlanabilir. Bu durumda bayramı her istediğimizi yeme zamanı olarak değil uyum süreci olarak düşünmemiz gerekir.
Bayram gününe hafif bir kahvaltı ile başlamak gün içinde tüketilecek besinler göz önüne alınırsa en doğru tercihtir. Hafif bir kahvaltı gün içerisinde hazımsızlık, gaz gibi rahatsızlıkları yaşamanın önüne geçecektir.
Tüm dünyanın mücadele ettiği ve halk sağlığı için ciddi tehdit oluşturan koronavirüs salgınının (Covid-19) tedavisinde özel bir besin/gıda olmasa da bağışıklık sistemi açısından sağlıklı ve dengeli beslenme, yeterli ve kaliteli uyku ile fiziksel aktivite önemlidir.
Koronavirüs ile mücadele ettiğimiz şu günlerde bağışıklık sistemini güçlendirmek için vitamin, mineral ve lif içeriği yüksek taze sebze ve meyve tüketimi artırılmalıdır. Vücudun savunma mekanizmasının doğru işleyebilmesi için yeterli protein (et, süt, yoğurt, yumurta vb.) almaya özen gösterilmelidir, sigara ve alkol kullanımından kaçınılmalıdır.”
AŞIRI ÇİKOLATA VE ŞEKERLEME TÜKETİMİNDEN KAÇINMALIYIZ
Geleneksel bayram ikramlıkları olan çikolata, şekerleme ve tatlıların kan şekerine hızla etki eden,bağışıklık sistemini baskılayan ve enerji içeriği yüksek olan gıdalar olduğunu anımsatan Kurtgil, “Bayramda sunulan ikramlara dikkatederek, dengeli beslenme ilkesinden ödün verilmemelidir. Çikolata ve şekerlemenin aşırı tüketimi çocuklarda ishal ve kusma gibi rahatsızlıklara neden olabileceği gibi iştahlarını etkileyerek ana öğün tüketiminin azalmasına da neden olabilir” diye konuştu.
Kalp, diyabet ve hipertansiyon gibi kronik hastalığı olan bireylerin bayramda sağlıklı ve doğru beslenmeye daha fazlaözen göstermeleri gerektiğini vurgulayanKurtgil, “Bayram tatlısı olarakşerbetli tatlılar yerine mümkün olduğunca sütlü tatlılar tercih edilmeli ve porsiyon kontrolü ihmal edilmemelidir”ifadelerini kullandı.
SIVI TÜKETİMİ İHMAL EDİLMEMELİ
Ramazan Ayı boyunca kaybedilen sıvıyı yerine koyabilmek için günde en az 2-2,5 litre su tüketiminin çok önemli olduğunu kaydedenKurtgil,çay- kahve gibi kafein içeren ve vücuttan su atımına sebep olan içeceklerin fazla miktarda tüketilmemesi gerektiğinin altını çizdi.
Kurtgil, koronavirüsle mücadeledesosyal izolasyonun önemine de değinerek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Sevdiklerimizle daha nice mutlu bayramlar kutlamak için bu bayramda sosyal izolasyona dikkat etmemiz gerekiyor.Bayramlar, birlik ve beraberliğin en güzel şekilde yaşandığı günlerdir. Daha mutlu ve sağlıklıgünlerde sevdiklerimizle bir arada olmak dileğiyle.”