BAZI GERÇEKLER YAŞADIKÇA / YAŞLANDIKÇA ANLAŞILIR

İstekler, beklentiler, en üst noktada, bir düşünün, yirmili yaşlardasınız.Dolu dizgin koşuyorsunuz hayata, dolu dizgin, daha en başlardasınız. O yaşlarda “hayırlısı olsun” da ne demek, bu sözü nerden bileceksin?Dua istiyorsun, yardım istiyorsun, çok önemli bir imtihana gireceksin. Ancak, gel gör ki, büyüklerinden hep aynı sözü duyuyorsun her defasında.Sanki herkes sözbirliği etmişler “hayırlısı olsun, hayırlısı olsun” sefasında. […]

ahmet sandal

İstekler, beklentiler, en üst noktada, bir düşünün, yirmili yaşlardasınız.
Dolu dizgin koşuyorsunuz hayata, dolu dizgin, daha en başlardasınız.

O yaşlarda “hayırlısı olsun” da ne demek, bu sözü nerden bileceksin?
Dua istiyorsun, yardım istiyorsun, çok önemli bir imtihana gireceksin.

Ancak, gel gör ki, büyüklerinden hep aynı sözü duyuyorsun her defasında.
Sanki herkes sözbirliği etmişler “hayırlısı olsun, hayırlısı olsun” sefasında.

“Anlamıyorsun bu sözü”, çünkü, yaşın buna hiç mi hiç müsait değil.
Bu söz genç insanlara göre değil, bu söz yirmili-otuzlu yaşlara ait değil.

İstiyorsun, arzuluyorsun “sınav kazanayım, işe gireyim ve evleneyim.”
Oh be! Oh be! Bu hayatta ben de, ben de şöyle bir, keyfimce eğleneyim.

İsteklerin bu şekilde iken, “hayırlısı olsun, hayırlısı olsun da ne demek?”
Bu Dünya, zevk, keyf ve eğlenceyle yaşanmalı hem de, ta en sonuna dek.

Yaşın yirmi ya da biraz fazlası, önünde uçsuz-bucaksız bir Dünya ki, koskoca.
Bu ahvalde, “Hayırlı olup olmadığını düşünmek de neyin nesi, Ey Hoca!”

Bitmez bir arzuyla, istiyorsun, istiyorsun ve istiyorsun, düşünmeden işte.
Heyhat! Tüm bunlar artık kaldı mazide, bunlar kaldı artık ta en geçmişte.

Şimdi, aradan geçmiş otuz yıldan daha fazlası ve anlıyorsun, anlıyorsun artık.
“Hayırlısı olsun” sözünün manası, berrak, zihninde net, zihninde çok açık.

Anladığın gibi artık ne talep gelirse gelsin, veriyorum ben de aynı cevabı.
Bir genç yanına mı geldi, bir imtihana mı girdi, nedir ki acep onun talebi?

“Hayırlısı olsun, hayırlısı olsun, hayırlısı olsun” benim cevap hep aynı.
Şimdi düşün bakalım, “peki, o genç anlar mı hiç bunun manasını?”

Anlamaz, çünkü gençken ben de hiç anlamıyordum, istiyordum hep.
Gençlik, yaş ve benzeri durumlar, anlamana en büyük engel sebep.

Bazı gerçekler, ancak yaşadıkça ve yaşlandıkça anlaşılır, bu çok kesin.
Ne kadar feryat etsen de, ne kadar anlatsan da duyulmaz ki hiç sesin.

Evet, Dünya hayatında çok şey yaşayıp çok hikmetli işler gördükçe.
Hevesler azalıp, ömür tükenip sırtına Ahiretin ağırlığı da çöktükçe.

Dilinde en fazla kullandığın söz oluyor, bu “hayırlısı olsun” sözü.
Ey Kardeşim, inanın yaşadıkça, yaşlandıkça değişiyor, hayatın yüzü.

Anlıyorsun ki, hayatta en değerli iki husus var, “biri iman, diğeri sağlık.”
Bunun dışında düşündüğün ve istediğin her şey, cahillik ve sığlık.

Dinle, ne demiş, bu hususta cihan Padişahı Kanuni Sultan Süleyman.
“Olmaya Devlet Cihanda bir nefes sıhhat gibi”, işte bu söze inan.

Sağlığın da kıymeti, gençken anlaşılmaz, hatta hiç mi hiç anlaşılmaz. 
Beden hor kullanılır, sağlık kaygı edilmez, sağa-sola hiç danışılmaz.

Yaş ellili yaşları geçti mi, artık insanda en önemli tek bir şey vardır.
Elin ayağın tutuyorsa, muhtaç değilsen, bundan daha önemli ney vardır?

Muhtaçlık dedim de, işte, işte bu husus da çok net anlaşılıyor yaşadıkça. 
“Allah kimseyi kimseye muhtaç etmesin, hem gençlikte, hem yaşlandıkça.”

“İmansızlık, sağlıksızlık ve muhtaç olmak”, üçü de çok zor, hem de çok zor.
İster Genç ol, isterse Yaşlı! Gel düşün, bu hususlara sen de, sen de kafa yor.

Yaşadıkça ve yaşlandıkça, daha net ve daha çok işte saydığım bu üç gerçek.
“Ey Kardeşim! Bunları düşün ve hiç acele etme, kürekleri aheste aheste çek.”

Herkes gibi sen de bu âleme geldin ve gidiyorsun, yolun da, menzilin de belli.
İmtihan yeri Dünyanın bitmez ki çilesi, Dünyanın bitmez rüzgarı, bitmez seli.

Yaşlandıkça insan bir de, tefekküre ve düşünmeye daha çok vakit ayırıyor.
Gerçekleri net olarak görüyor, “sorumluluk içinde ne onu, ne bunu kayırıyor.”

Yaşım elliden fazla, bu hayatta ne olursa olsun, “Yüce Rabbim hep, hep hayırlısını versin.”
Ey Genç Kardeşim! Bu sözü sen de, sen de, yaşadıkça, yaşlandıkça benim gibi seversin.

Ahmet SANDAL

Exit mobile version