CHP EKONOMİ MASASI HEYETİ KAHRAMANMARAŞ’TA İŞ DÜNYASI VE STK TEMSİLCİLERİ İLE BİR ARAYA GELDİ

CHP Ekonomi Masası heyeti, iş dünyası ve sivil toplum örgütü temsilcileriyle Kahramanmaraş’ta otelde düzenlenen toplantıda bir araya geldi.CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç ve CHP’li 8 milletvekili ilk olarak bir otel’de Kahramanmaraş’ın iş dünyası ve STK temsilcileri ile bir araya geldi. CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, basına açık […]

CHP EKONOMİ MASASI HEYETİ KAHRAMANMARAŞ'TA İŞ DÜNYASI VE STK TEMSİLCİLERİ İLE BİR ARAYA GELDİ

CHP Ekonomi Masası heyeti, iş dünyası ve sivil toplum örgütü temsilcileriyle Kahramanmaraş’ta otelde düzenlenen toplantıda bir araya geldi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç ve CHP’li 8 milletvekili ilk olarak bir otel’de Kahramanmaraş’ın iş dünyası ve STK temsilcileri ile bir araya geldi. CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, basına açık sunum konuşmasında Türk ekonomisinin yaşadığı sorunları ve ekonomik buhrandan çıkış yollarını anlatan bir konuşma yaptı.
Türkiye’nin devlet krizi, ekonomik kriz ve koronavirüs krizinin iç içe girmesiyle büyük bir buhrana sürüklendiğini anlatan Öztrak dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, “Gittiğimiz her yerde ekonomi, sorunlarını anlatıyoruz. Vatandaş ‘CHP ne yapacak?’ diyor. Ne yapacağız sorusunu cevabını Faik Öztrak verecek” dedi. Millet İttifakı ile birlikte önümüzdeki süreçte devleti yönetmeye talip olduklarını dile getiren Öztunç, “Yerel seçimlerde bir sloganım vardı. Seni seviyorum Kahramanmaraş diye. Bir kez daha tekrar etmek istiyorum” diyerek hemşerilerini selamladı.


40 İL VE 60 BİN KİLOMETRE YOL
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, ekonomiye ilişkin iş insanlarına sunum yaptı. Öztrak, bugüne kadar 40 il gezdiklerini ve 60 bin kilometre yol gittiklerini dile getirerek, “Ekonomik buhrana nasıl düştük, nasıl çıkarız?” başlıklı sunumunda özetle şunları söyledi:
“Bugün ülkenin içine düştüğü ekonomik buhrana nasıl düştük, nasıl çıkarız? Bu konudaki görüşlerimi paylaşmak istiyorum. Türkiye gerçekten 2013 yılından bu ayna sürekli patinaj yapıyor. Bizim 2011 yılında gayri safi yurt içi hasılamız 834 milyar dolardı. 2021 yılına geldik 803 milyar dolara düştü. Artmak bir yana geriledi…


Gözden kaçırmayın
Enflasyon 2013’te 7,4’tü. 2021’de yüzde 36,1 oldu. İşsizlik yüzde 9’du, 2021 yılında yüzde 12 oldu. Hep beraber hatırlayacaksınız, 2011 yılında hükümet 2023 hedeflerini açıklamıştı. Daha sonra da bu 2023 hedefleri Onuncu Kalkınma Planına devletin resmi hedefleri olarak girdi. O hedeflerde neredeyiz? Milli gelire 2 trilyon dolar demiştik. 925 milyar dolarda kalacak görünüyor. ‘İhracat 500 milyar dolar’ dediler. Bu yıl bizim ihracatımız 400 milyar dolardan aşağı olmamalıydı. Şimdi 2023 yılında ancak 242 milyar dolar olacak.


ÜÇLÜ KRİZ
Niye tutmadı? Üç büyük krizi birlikte yaşadık. Büyüme modeli tıkandı. Sıcak para ile ekonomiyi şişirme güçlü ekonomiye geçiş programının ardından bitmişti. Biz dışarıdan sıcak para getirerek ekonomiyi şişirmeye devam ettik. Ekonomi patinaj yapmaya başladı. Tek adam rejimi geldi, devlette yönetim krizi başladı. Kurallar ve kurumlar bitirildi. Küresel salgın geldi. Salgın sürecinde uygulanan ekonomik politikalarla ekonomideki sıkıntılar daha da arttı. Bütün dünya vatandaşlarına bütçesinden destek verirken bizdeki hükümet kredi verdi. Biz kredi vermekte G20 ekonomileri arasında dördüncü, doğrudan destekte sonuncu olduk.


“CUMHURBAŞKANI SÖYLEDİ, ORTALIK KARIŞTI”
2018’in başında ‘Faiz sebep enflasyon sonuç’ denmeye başladı. Londra’da uluslararası bankacılara. Cumhurbaşkanı söyledi, ortalık karıştı. O zamandan bu zamana ekonomi dikiş tutmadı. Merkez Bankası kasasındaki döviz boşaltıldı. 128 milyar dolar buharlaştı.


Kötü yönetilen Türkiye’nin riski arttı. Benzer ülkelerle karşılaştırdığımız zaman Türkiye’nin risk primindeki artış Rusya’dan sonra en yüksek. Rusya’da savaş var biliyorsunuz. Türk lirası en fazla değer kaybeden para oldu. Faiz artışlarında Rusya’dan sonra en fazla faiz artan ülke, devletin borçlanma faizleri en fazla artan ülke yine biz olduk. Rusya’da son dönemde bu artışlar görüldü, sebebi Rusya’nın Ukrayna’yı işgali.
Önümüzdeki dönemde riskler, yüksek enflasyon, kamu özel işbirliği projeleri. Kamu borcunun üçte biri döviz cinsinden. Bu dolarizasyon artırıyor. Sonuçta Türkiye’de olabilecek devalüasyon bütün dengeleri bozma tehlikesi yaratıyor… Bankaların denetleme çerçevesi ayrı bir risk. Yoksulluk sosyal patlama riskini yaratıyor.


Yüksek enflasyon dendiğinde hükümet tarafından yeni bir hikaye anlatılıyor. ‘Dünyada enflasyon var’. OECD ülkelerinde enflasyonda, gıda enflasyonunda, enerji enflasyonunda şampiyonuz. Bunun gösterdiği bir şey var. Bizler kötü yönetiliyoruz.
Türkiye bütün dünyada raporların hepsinde Ukrayna Rusya savaşından etkilenecek ülkelerin başında geliyor. Enerji ithalatında azalma olması halinde milli geliri en fazla daralacak ülke Türkiye. Enerji fiyatlarındaki artışlar nedeniyle ödemeler dengesine bakılmış. Her birinde en fazla etkilenecek ülke Türkiye. Enerjide dışa bağımlılığımızı ortaya koyuyor.
“TÜRKİYE VE BALKANLAR AVANTAJ BÖLGESİ OLARAK ORTAYA ÇIKIYOR”
Daralan arz zincirlerinden sonra arz zincirlerinin kısalması, aynı değerlere sahip ülkelerin birbirleriyle ticaret yapacak olması, böyle baktığınız zaman Türkiye ve Balkanlar avantaj bölgesi olarak ortaya çıkıyor. Bunu değerlendirebilmemiz için demokrasi, hukuk devletini güçlendirmemiz lazım. Ekonomi politikalarını sağlam temellere oturtmamız, yatırımı kolaylaştırmamız lazım. Bunları yaptığımızda Avrupa Birliği’nin refah seviyelerine yakınsayacağız. Türkiye, Avrupa Birliği’nin en önemli tedarik üssü olabilir.
Bunu nasıl yapacağız. Bunu üç yeni ve dört sütunluk kalkınma stratejisiyle yapacağız. Bu stratejiyle istikrar ve güveni sağlayacağız, ekonomik risklere karşı dayanıklılığı artıracağız. Jeopolitik konumumuzu ve genç nüfusun sunduğu fırsatları değerlendireceğiz. Yoksulluğu bitireceğiz. Ülkemizi orta gelir tuzağında kurtaracağız.


“KRAL DEĞİL KURAL OLACAK”
Kral değil kural olacak. Bunu bana Polatlı’da bir çiftçi arkadaşımız söylemişti. Gerçekten de ülkenin artık kral değil kurala ihtiyacı var. Herkes önünü görebilmeli.”
Öztrak, CHP’nin “Yeni kurumlar, yeni kurallar ve yeni kadrolar” sloganıyla duyurduğu yeni stratejisinin anlattı. Öztrak, “Gıda güvenliği ve iyi beslenmeyi sağlayacak sürdürülebilir tarımı desteleyeceğiz. Türkiye’nin en önemli sorunlarından birisi gıda güvenliği ve tarımın tehlikeye girmesi” dedi.


“YOKSULLUĞA SON VERECEĞİZ”
Öztrak, iktidara geldiklerinde yapacaklarını da açıklayarak, “Büyümenin kapsayıcı olmasına, zenginliğin hakça paylaşılmasına ihtiyaç var. Yoksulluğa son vereceğiz. Her yaşta sağlıklı ve kaliteli yaşamı güvence altına alacağız. Neden yoksulluğa son vereceğiz. Bu bizim önden gelen hedeflerimizden bir tanesi. Bunu sosyal patlamayı önlemek için mutlaka yapmamız gerektiğine inanıyoruz. Bunu artık sadece dünyada bizim gibi sosyal demokrat ya da solda olan partiler söylemiyor Bugün bunu artık Uluslararası Para Fonu da söylüyor. Dünya Bankası da söylüyor. En sağdaki partiler de söylüyor. Çünkü artık yoksulluk düzeni tehdit ediyor” diye konuştu.
Öztrak, çevre, maliye politikası ve para politikasında istikrar sağlanırsa hızla büyümenin gerçekleşebileceğini dile getirdi. Öztrak’ın sunumunun ardından iş insanları ile toplantı basın kapalı olarak sürdü. CHP heyeti oteldeki programın ardından esnafın ve çiftçilerin sorunlarını dinleyecek.

Exit mobile version