BİR DAĞ OLSAYDIM
Ta uzakta bir dağ olsaydım, ıssız bir dağ.
Sessiz, dingin ve yalnız bulutlara komşu.
Melekut alemine seslenseydim “hu, hu.”
Her an yenilenen, her an taptaze bir çağ.
Uzaklarda bir dağ olsaydım, başı karlı.
Kartallar zirvemde yer bulsaydı yalnız tek.
Yüreğim topraktan uzak, gökyüzüne denk.
Dünya’ya sığmadığından böyle efkarlı.
En uzak bir yerde dağ olsaydım, yemyeşil.
Bembeyaz saf kuzular koşsaydı sırtımda.
Yalnız neşe sevinç bıraksaydım ardımda.
Kuşlar uçsaydı üzerimden cıvıl cıvıl.
Uzak bir diyarda dağ olsaydım, sığınak.
Masumlara, mazlumlara kucak açsaydım.
Bir yol bulup sonsuz mutluluğa kaçsaydım.
Öylece bulsaydım en güvenli bir konak.
HUZURU ARAMA / SENDE YOKSA
Huzur, bir yerde bekliyor gibi sanki.
Asla öyle bir şey yok, Dostum inan ki.
Huzuru gittiğin yerde arama sen.
Götürmüşsen eğer, seninledir zaten.
Huzuru başka yerde hiç bulamazsın.
Sende yoksa, dışarıdan alamazsın.
Sen kendi kendine her daim huzur ver.
Seni üzen şeyi, hemen unutuver.
Huzuru sen malda mülkte mi ararsın?
Böyle yapma kendini boşa yorarsın.
Mal deniz suyudur, içtikçe susarsın.
En sonunda pişman olup da kusarsın.
Huzur çok da ulaşılmaz değil unutma.
Fani boş şeylerle kendini uyutma.
Hem Dünya’yı, hem de Ahireti düşün.
Bunu sağlarsan tam dört dörtlüktür işin.
MEZARA NAZAR
Heyhat! Ne kadar da sevdin parayı, makamı, avantayı.
Mezara mı götüreceksin doldura doldura çantayı.
Ne bu hal böyle, kabre girmemek için çabalar gibi.
Seni de mezara sokarlar elbet bir gün, babalar gibi.
Uzakta ya da yakında, sonunda mezarı görüyorum.
Herkes gibi ben de, o bilinen sona doğru yürüyorum.
Kollarını açmış da seni bekliyor, bir yerlerde mezar.
Kaçış yok, kaçış yok, gözünü kaçırsan, etmesen de nazar.
Uyma ha, alçak nefsine, havalara girme havalara.
Tahta tabut içinde, havalarda götürürler mezara.
Mezarı hatırlatıyorsa sana, odur en gerçek dostun.
Ah, ah, sahte dostlar peşinden boş yere, ne kadar da koştun.
İSLAMÎ BİLİNÇ / İHATA
Allah’ım hayat çok çok sarp bir dağ, Dünya gittikçe zorlaşıyor,
Sanki bir ateş topu, tutmak ne mümkün, adeta korlaşıyor.
Hayat hastalık, çile, felaket ve nice dertlerle doludur.
Hepsine de sabreden kişi elbette Allah’ın has kuludur.
Tüm zorluklara karşı seni koruyacak İslami bilincin.
İşte budur hayatta senin en büyük dayanağın ve gücün.
Allah’ım İslamî bilinç öyle eylesin ki, beni ihata.
Hayatın içinde sebatle, asla eylemeyeyim bir hata.
Ahmet SANDAL