Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Yusuf Aytaç Tohma, “Sağlıklı gebelik için ideal vücut kitle indeksi 18,5 ile 25 arasındadır. Herhangi bir problem yaşamamak adına gebelik planlayan çiftlerin fazla kilolarını kontrol altına alması ve sağlıklı bir beslenme şekli oluşturarak yaşam pratiklerini değiştirmesi gerekir” dedi.
Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Yusuf Aytaç Tohma, çiftlerin çocuk sahibi olmasını engelleyen birçok faktörün olduğunu söyledi.
Yaş faktörü, fiziksel ve genetik problemler ve kronik bir takım hastalıkların başlıca karşılaşılan sorunlar arasında yer aldığını belirten Doç. Dr. Tohma, “Öncelikle gebelik planlayan çiftlerin ilk aşamada jinekolojik muayenelerini yaptırması gerekiyor. Çiftlerden daha sonra hayat şartlarını normale ve sağlıklı yöne çevirmelerini istiyoruz. Düzenli egzersizlerini yapmaları gerekiyor. İdeal bir kiloya ulaşmaları gerekiyor. Sigara veya alkol kullanıyorlarsa kesmeleri gerekiyor. Aslında gebelik öncesi ve sonrasında düzenli hayata geçiş gibi kabul edebiliriz. Kişi aslında gebelik düşünmeye başladığı andan itibaren doğuma kadar hatta doğumdan sonra emzirme döneminde de yaşamını düzenli ve sağlıklı bir hayat şekline dönüştürmesi gerekir” diye konuştu.
“Gebe kalması zorlaşıyor”
Doç. Dr. Tohma, gebelik öncesinde ve gebelik döneminde kilonun önemli olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti: “Biz kilodan ziyade vücut kitle indeksini önemsiyoruz. Vücut kitle indeksi, kişinin kilosunu boyun karesine bölerek hesaplanıyor. Burada boydaki önemli olan kısım santimetre olarak değil, metre olarak hesaplanıyor. Sağlıklı gebelik için ideal vücut kitle endeksi 18,5 ile 25 arasındadır. 18,5’un altında olması da gebe kalma şansını azaltıyor. Fazla zayıf olmakta iyi değil. O nedenle kişi fazla zayıfsa, gebelik düşündüğü dönemden itibaren sağlıklı şekilde kilo almasını istiyoruz. Eğer vücut kitle endeksi 25’in üzerindeyse, sağlıklı bir şekilde kilo vermesini istiyoruz. Fazla zayıflığın ya da fazla kilonun gebe kalma üzerinde olumsuz etkisi var. Gebelik sürecinde erkek doğum, düşük, gebelik şekeri ya da gebelik zehirlenmesi dediğimiz gebelik döneminde tansiyonun yükselmesine neden olabiliyor. Gebelik planlayan çiftlerde ise, hem düşük hem de yüksek kilo hormonal dengeyi bozduğu için kişinin yumurtlama ile ilgili problemleri oluyor, gebe kalması zorlaşıyor. Son yıllarda yapılan çalışmalarda, yumurta hücresinin içerisinde bile yağ hücresi gösterilmiş. Bu da o yumurtanın döllenme kapasitesini azaltıyor. Bu nedenle gebelik düşünen kişinin kilosunu ideal aralığa çekmesi gerekiyor. Herhangi bir problem yaşamamak adına gebelik planlayan çiftlerin fazla kilolarını kontrol altına alması ve sağlıklı bir beslenme şekli oluşturarak yaşam pratiklerini değiştirmesi gerekir.”
“Çocuk olmaması bir çift hastalığı”
Gebelik planlıyorsa kişinin en az 6 ay öncesinden egzersizlere başlaması gerektiğini belirten Doç. Dr. Tohma, “Kilomuzu ideal aralığa getirmemiz gerekiyor. Onun dışında vitamin takviyeleri var örneğin, folik asit gebe planlamadan 3 ay önce ve gebe kaldıktan 3 ay sonrasına kadar tüketilmesi gerekiyor. Kişi vitamin deposunu doldurduğu zaman hem sağlıklı beslenerek hem de dışarıdan aldığı takviyeler ile gebeliğin erken döneminde sıkça karşılaştığımız gebelik bulantılarının daha az olmasına neden olacak. Kişinin gebelik planladıktan 6 ay öncesinde sağlıklı bir şekilde beslenmesini öneriyoruz. Erkeklerde de aynı öneriler var. Hastalarımız genelde kadın hastalar ama biz çift olarak kabul ediyoruz. Çünkü çocuk olmaması bir ‘çift hastalığı’. Biz her zaman görüşmeye çift olarak kabul ediyoruz. Genelde erkekler hiç üzerine alınmıyor ama erkeklerinde kilo vermesi gerekiyor. Fazla kilo spermlerin kalitesini bozuyor. Onun dışında alkol, sigara kullanıyorsa onları kesmesi gerekiyor, spermin kalitesini bozuyor” dedi.
“Akdeniz diyeti öneriyorum”
Doç. Dr. Tohma, sağlıklı beslenme programı oluşturulması gerektiğini söyleyerek, “Fast food tarzı yiyeceklerden uzak durmalılar. Trans yağ oranı fazla, glisemik indeksi yüksek olan besinleri kesinlikle tüketmemeliler. Alkol hem yumurtanın hem de spermin kalitesini bozar. Sigarayı en az 3 ay öncesinde bırakmak gereklidir. Bunların dışında ben hastalarıma Akdeniz diyeti öneriyorum. Akdeniz diyeti daha çok sebze, zeytinyağlı besinleri içeren bir program. Kırmızı etin daha az tüketildiği bir diyet şekli. Onun dışında antioksidan etkisi olan besinler var. Çinko, E vitamini gibi besinleri tüketmelerini öneriyoruz. Sağlıklı tahılları tüketmelerini öneriyoruz” ifadelerini kullandı.