DÜŞÜNELİM GÖZÜMÜZÜ KAPATIP

Nasıl da çaresiz kaldı insanoğlu, hani nerede çok güvendiğimiz tıp. Herkes şöyle uzun uzun tefekkür eylesin gözlerini iyice kapatıp. Bir salgın hastalık kırıp geçiriyor, kovalıyor herkesi önüne katıp. Herkes şöyle uzun uzun tefekkür eylesin gözlerini iyice kapatıp. Korona dedikleri salgın karşısında bekliyoruz, kurbanlık koyun gibi. Herkeste derin bir şüphe var, bu hastalık değil de küresel […]

Nasıl da çaresiz kaldı insanoğlu,

hani nerede çok güvendiğimiz tıp.

Herkes şöyle uzun uzun tefekkür

eylesin gözlerini iyice kapatıp.

Bir salgın hastalık kırıp geçiriyor,

kovalıyor herkesi önüne katıp.

Herkes şöyle uzun uzun tefekkür

eylesin gözlerini iyice kapatıp.

Korona dedikleri salgın karşısında

bekliyoruz, kurbanlık koyun gibi.

Herkeste derin bir şüphe var,

bu hastalık değil de küresel bir oyun gibi.

Ortalık karmakarışık, bu keşmekeş

içinde görünmüyor ki suyun dibi.

Herkes şöyle uzun uzun tefekkür

eylesin gözlerini iyice kapatıp.

Sapkın azgın isyankar kullar

nefsine tapar, ilahi kuralları bozar.

En eski tarihlerden bu yana bazı

kavimler söz dinlemez azar da azar.

Kalem O’nun elinde sapıtırsa eğer

insanlık, Allah neler neler yazar.

Herkes şöyle uzun uzun tefekkür

eylesin gözlerini iyice kapatıp.

Neden inat ettin ikazlara uymadın,

hastalıklardan da hiç ibret almadın.

Allah’ın yolunda durup da bu yolda,

ölene dek neden azimle kalmadın.

Neden ilim denizine, neden

hikmet deryasına tefekkür ile dalmadın.

Herkes şöyle uzun uzun tefekkür

eylesin gözlerini iyice kapatıp.

Kimsenin kimseden Allah nazarında

hiçbir farkı yok, herkes O’nun bir kulu.

Vakti zamanı geldiğindekabirden

geçecekherkesin elbet bir gün yolu.

Kimse hayatı tatil yeri, gezip

tozma yeri sanmasın, zorluklarla dolu.

Herkes şöyle uzun uzun tefekkür

eylesin gözlerini iyice kapatıp.

Allah, kullarını ikaz ediyor,

asla kibir içinde olmasınlar diye.

Bu kadar uyarıya rağmen bu inat,

bu aymazlık bilmem ki, bilmem ki niye?

Düşünmek isteyenler için benim

mısralarım esasında birer hediye.

Herkes şöyle uzun uzun tefekkür

eylesin gözlerini iyice kapatıp.

Herkes şöyle uzun uzun tefekkür

eylesin gözlerini iyice kapatıp.

Yukarıda 24’lik heceler ile oldukça uzun mısralara sahip bir şiirim mevcuttur. Şiirimiz neredeyse bir A4 kağıdının bir satırına bir mısra sığacak kadar uzun olduğu için, yukarıda yayınlarken mısraları ikiye böldüm de yayınladım.

Her şiir bir mesajdır. Her şiir esasında tefekküre açılan bir kapıdır. Allah (cc) her daim tefekkür ve ibret verecek yazılar yazdırsın, şiirde de mesaj vermeyi, “hakkı ve sabrı tavsiye etmeyi” nasip eylesin.

Sizlere de tavsiyem haydi yukarıda yazdığım şiirimde belirttiğim gibi, gözlerinizi kapatıp uzun uzun tefekkür eyleyin. Son bir yıldır düçar olduğumuz, tüm insanlık olarak karşı karşıya kaldığımız korona illeti üzerinde düşünelim. Yalnızca “sağlığımızı korumak ve hayatta kalmak” için düşünmeyelim. Uzun yaşasak ne olacak, yüz yıl yaşasak, hatta bin yıl yaşasak ne olacak.

Benim hayat felsefem ve hayata bakışım şu:

“Yaşamak güzel değil, güzel yaşamak güzel.
Güzel bir hayat ancak ve ancak İslam’a özel.”

Evet, hayatın İslam’a uygun değilse yüz yıl yaşasan, bin yıl yaşasan ne yazar ki? Allah muhafaza, o yüz yıl, o bin yıl içinde cehenneme odun taşırsın, cehenneme taş taşırsın. Zaten insanlar cehennemdeki odun ve taşları bu Dünya’dan götürüyorlar. Kendileri de cehennem odunları, cehennem taşları oluyorlar. Maazallah.

Evet, mesele hayatta kalmak ve uzun yaşamak değil, asıl güzel olan İslam’a göre yaşamaktır. Allah hepimize nasip eylesin.

Vesselam.

Ahmet SANDAL

Exit mobile version