EKONOMİ VE SİYASET ÜZERİNE BİRKAÇ KELAM

Sosyal medyayı fikir ve düşüncelerimi yayınlaştırmada bir zemin gördüğüm için, bu alanı oldukça yoğun olarak yer alıyorum. Şimdi bu yazıda, sosyal medyada paylaştığım ekonomi ve siyaset bağlamındaki düşüncelerimden bir demet sunacağım. 1- Bugünlerde ekonomik gidişat oldukça gündem oluşturuyor. Şunu unutmayın, ekonomi siyasetten, siyaset ekonomiden ayrı düşünülemez. Güçlü siyasi yapıları olan ve özgürlük ile insan haklarını […]

Sosyal medyayı fikir ve düşüncelerimi yayınlaştırmada bir zemin gördüğüm için, bu alanı oldukça yoğun olarak yer alıyorum.

Şimdi bu yazıda, sosyal medyada paylaştığım ekonomi ve siyaset bağlamındaki düşüncelerimden bir demet sunacağım.

1-

Bugünlerde ekonomik gidişat oldukça gündem oluşturuyor. Şunu unutmayın, ekonomi siyasetten, siyaset ekonomiden ayrı düşünülemez.

Güçlü siyasi yapıları olan ve özgürlük ile insan haklarını en başta gözeten Ülkelerin “güçlü ekonomiye sahip olmaları bir tesadüf değildir.”

2-

Ekonomi mi siyaseti belirler, siyaset mi ekonomiyi belirler?

Hiç boşuna üzerinde düşünmeyin. “Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan” paradoksunu çözen olmadı.

Ekonomi ve siyaset birbirinden ayrılamaz. Bunu bilin yeter.

3-

Almanya, Güney Kore ve Japonya, uluslararası dış politika ve siyasi şartları ekonomik gelişme için en akılcı olarak kullanan Ülkelere örnektir. Siyasi konjonktürü ve uluslararası siyasi dinamikleri Ülke ekonomisinde avantaja çevirmek mümkün.

4-

Ülkesi için ekonomik anlamda üretken ve bilinçli vatandaş, ancak sosyal, kültürel ve siyasi atmosferi sağlam Devletlerde yetişir. Ekonomik gelişme için öncelik sosyal, kültürel ve siyasi gelişmelerle sağlanmalıdır.

5-

Platon der ki, “siyasetçi düzelirse, ekonomi de düzelir.”

6-

“Devletin ideolojisi olmaz. Devletin adaleti olur.”

7-

Devlet Yönetiminde dört mühim husus: “Emanet, Ehliyet, Adalet ve Liyakat.”

Sözde herkes bu dört hususun gerçekleşmesini savunur, hatta nutuk da çeker. Önemli olan sözler ve nutuk çekmeler değil, icraatlar ve gerçekleşmelerdir.

8-

Siyaset ve ekonomi arasında bürokrasi aynı bir kabadayı gibi durur. O kabadayıya dersini vermezseniz ve onu oradan defetmezseniz, ekonomi berbat olur. İyi siyasetçi bürokrasiyi sıfırlayan siyasetçidir. Bürokrasiyi devleştiren siyasetçi rezil siyasetçidir.

9-

Ekonomik gelişme zor değildir. Ve oldukça kolaydır.

Şu üç şart gerçekleştirildiğinde ekonomik gelişme kolaylıkla sağlanır.

  1. Tam Özgürlük
  2. Sermaye Birikimi
  3. Sağlam Sistem

Şimdi diyeceksiniz ki, ekonomik gelişme kolay mı, zor mu bilmiyorum da, bu üç şartı sağlamak zordur. O üç şartı sağlamak için de vatansever ve fedakâr siyasetçi gereklidir. İşte bunu bulmak için çabalayın.

10-

İbn-i Haldun’a atfedilen bir söz vardır: “Coğrafya kaderdir.”

Zor şartlarda, zor iklimlerde yaşayanlar daha çok cidal sahibi (mücadele ehli) oluyorlar. Ülkemizde Allah vergisi, Allah’ın en büyük nimeti olan su, toprak, güneş, hava, deniz, yeşillik, ağaçlar, ekilebilir ve üzerinde tarım ve sanayi faaliyetleri yapılacak geniş araziler var. Ancak, “coğrafya kader” sözünü hatırlatacak bir rahatlık ve gevşeklik var. Her şeyimiz var, unumuz, şekerimiz, suyumuz var, ancak helva yapamıyoruz. Çünkü bizde eksik olan organizasyon kabiliyeti ve tanıtım gücü yok. Elin adamı, üretimi, pazarlama ile birlikte düşünüyor. Biz ürettiğimiz malı satamıyor ya da tanıtamıyorsak, sorun bellidir. Üretim kadar, pazarlama ve tanıtım için de insan gücü yetiştirmeliyiz.

Ahmet SANDAL

Exit mobile version