HABİL’İN Mİ, KABİL’İN Mİ ÇOCUĞUSUNUZ?
Dünya’daki tüm toplumlarda insanlar esasta ikiye ayrılır.
1-Habil’in çocukları.
2-Kabil’in çocukları.
Bilmiyorum siz bu ayrıma ve bu tasnife katılır mısınız? Bilemem.
Ancak ben bu iki büyük kutbun, birbirine taban tabana zıt iki kesimin varlığına inanıyorum.
Bu iki kesimden yani bu iki kutuptan birisi Hakk’ın yanında. Diğeri Güç’ün yanında.
Hakk’ın yanında olanlar ve her daim Haklı’yı savunanlar Habil’in çocuklarıdır.
Güç’ün yanında olanlar ve her daim Güçlü’yü savunanlar Kabil’in çocuklarıdır.
Bu ayrım bu kadar net ve açıktır
Müminler Hak’tan taraftadır. Kafirler Güç’ten taraftadır.
Haydi sen de tarafını seç. Hak’tan yana mısın? Güç’ten yana mısın?
Haydi kararını ver, mazlumdan yana mısın, zalimden yana mısın?
Müminler mazlumdan yanadır, kafirler zalimden yanadır.
Biz elhamdülillah her daim mazlumdan yana ve ezilenler tarafında olduk ve zalimin karşı tarafında durduk. Elhamdülillah imanımızın gereğini yerine getirdik.
Evet, 1948 yılından beri devam eden terörist siyonist İsrail zulmü karşısında her daim Filistinli mazlumların safında yer aldık, elhamdülillah.
7 Ekim 2023’ten beri Filistin’de ve özellikle Gazze’de Müslümanlara yönelik insanlık dışı katliam ve soykırım ortamında da Filistinli mazlumların savunucusu olduk. Bu ahvalde sosyal medyada binlerce paylaşım yaparak terörist siyonist İsrail’i ve onun yardakçısı ABD yönetimini lanetledik ve yerden yere vurduk. Gazze’yi desteklemek ve HAMAS (Filistin İslami Direniş Hareketi) lehinde hareket etmek için elimizden ne geliyorsa yaptık. Mitinglere ve yürüyüşlere katıldık.
Bu ahvalde biz böyle kendi imkanlarımızla mücadele ederek mazlumların yanında, Hakkın ve Haklının yanında yer alırken, canla başla Filistin Direnişini gündemde tutarken bu Ülkede bir şeyi gözlemledim.
Bu toplumda bir kesim var. Siz onlara ne diyorsunuz? Bilmiyorum. Ben onlara kapitalist seküler sosyetik kesim diyorum.
Onlar Filistin ve Gazze Davasını yok sayıyorlar. Çünkü Filistin ve Gazze zavallı, Filistinli ve Gazze halkı yoksul.
Onlar Filistin ve Gazze Davasına ancak bir şartla sahip çıkarlar.
Onlar Filistin ve Gazze Davasına ancak “Filistin ve Gazze güçlü” olduğunda sahip çıkarlar.
Sizi gidi sosyetik, hatta laikler sizi! Sizi gidi keyifçiler, sizi gidi Dünyacılar sizi!
Evet, benim gözlemime göre kapitalist seküler zengin züppeler var ya, keyif ve eğlence düşkünleri var ya, onlar var ya, “Kabil’den bu yana hiç haklıdan yana olmadılar, hep güçlüden yana oldular.”
Onlar orada yer almaya, Kabil tarafında olmaya devam etsinler, biz Habil’den bu yana hep Haklıdan yana olduk, elhamdülillah.
Beni anlayan anladı, maksadımı anlayan anladı.
Evet, bu tespitimizden sonra bir de şiirle maksadımızı daha gür sesle haykıralım.
HABİL VE KABİL*
*Onlara Adem’in iki oğlunun
haberini gerçek olarak anlat:
Hani ikisi de birer kurban sunmuşlar,
birininki kabul edilmiş, diğerininki
kabul edilmemişti. Kurbanı kabul
edilmeyen, diğerine, “Andolsun seni
öldüreceğim!”dedi. O da dedi ki:
“Allah ancak takva sahiplerinden
kabul eder.” (Maide Suresi, 27)
Adem’in oğulları Habil ve Kabil.
Birbirine tam zıt, biri garp, biri şark.
İman ve küfür, budur en büyük fark.
Habil imana, Kabil küfre mukabil.
Habil ve Kabil, Adem’in iki evladı.
Birbirlerinden çok farklı, iki kutup.
Yanılma ha sakın, ikisini bir tutup.
Habil müminin, Kabil kafirin ecdadı.
Habil, kendi halinde, halim ve selim.
Hak yolunda yürüyen halis bir kul.
Bilir idi yol yordam, erkan ve usul.
Tevekkül içinde Allah’a olmuştu teslim.
Kabil, acımasız biri, zalim mi zalim.
Bu Dünya’daki ilk katil, ilk cani.
Hırs, açgözlülükle akıttı kardeş kanı.
Ona da günah yazılır, kan dökse her kim.
Kabil, tek ölçü bildi zorbalığı, gücü.
Hakkı değil, gücü her daim üstün tuttu.
Helal haram demeden ne gelirse yuttu.
Habil’in güçsüz olmak mıydı suçu?
Herkes Adem’den de, şu soru mühim.
Habil’in mi, Kabil’in mi tarafındasın?
Hakk’ın mı, Haksızın mı safındasın?
Herkes Adem’den de, bu soru mühim.
Hak’tan değil Güç’ten olanlar Kabil’den.
Böyle iki kutba ayrılır her bir toplum.
Bu benim seçimim, budur benim yolum.
Güç’ten değil Hak’tan olanlar Habil’den.
Hak ve Haksız arasında savaş, cenk.
Ne müthiş, ne zorlu bir müdahale bu.
En temel, en esaslı bir mücadele bu.
Elbet sürüp gider, ta kıyamete dek.
Elbet sürüp gider, ta kıyamete dek.
Vesselam.
Ahmet Sandal