HİKMETİN BAŞI ALLAH VE RESULÜNÜ SEVMEKTİR
Allah (Celle Celaluhû) sevdiğini sevdirir ve Allah’ı seven, sevdiğini de sever.
Biz Yüce Rabbimizi seviyoruz. Hem de canımızdan daha çok.
Biz Yüce Rabbimizi (cc) seviyoruz ve Sevgililer Sevgilisi Hazreti Muhammed’i de (Aleyhissalatu Vesselam) canımızdan daha fazla seviyoruz.
Allah’ı (cc) ve Peygamberini (asm) canımızdan fazla seviyoruz.
Ben kurtuluşu işte bu sevgide buldum. Bu kurtuluş ile birlikte bir hikmetle bakışa sahip oldum.
Evet, Allah’ı ve Peygamberini sevmenin hikmetin başı olduğuna tamamen kani oldum.
Sen sev yeter. Sana bütün ilim ve hikmet kapıları açılır.
“Hikmetin başı, Allah korkusudur.” (Hadis-i Şerif)
Şimdi Sevgili Peygamber Efendimizin (asm) Bu Hadis-i Şerif’leri ile Allah’ı ve Peygamberini sevmek ile insanın ilim ve hikmette nasıl yol alacağını ve ilerleyeceğini birlikte anlayalım.
“Allah’ı sevmek ve Allah’tan korkmak” esasında aynı şey.
“Allah’ı sevmek ve Allah’tan korkmak” bir elmanın iki yarısıdır.
İnsan sevdiğinden aynı zamanda korkar. Nasıl mı korkar?
Sevdiği bir insana zarar vermekten korkar. Sevdiği bir insanı üzmekten korkar. Sevdiği bir insanın tavsiyelerine uymamaktan korkar.
İşte bu bakış açıları ile sevmek ve korkmak aynı sonuca götürür insanı.
Allah’tan korkmak, yanlış yapmaktan imtina etmek ve çekinmek manasına gelir ki, bu da yine sevgiye bağlanabilir.
Şimdi fani insanlar arasındaki korku ve diğer fani varlıklar arasındaki korku ile “Allah korkusu” birbirine karıştırılmamalıdır.
Fani insanlardan korkan kişi gözünü karartır ve çekinmeden karşı tarafa zarar verir ki, elbette böyle bir durum Yüce Yaratıcı’dan korkmak durumunda ortaya çıkacak bir ihtimal değildir.
Mehmet Akif Ersoy’un şu beytini de aynı şekilde anlamalıyız:
“Ne irfandır veren ahlâka yükseklik, ne vicdandır.
Fazilet duygusu insanlarda Allah korkusundandır.”
Burada da ifade edilmek istenen esasında bir Yüce Yaratıcı hatırına ve O’nun için yanlış yapmaktan ve başkasına zarar vermekten çekinmektir ki o davranışlar da esasında sevgiye dayanır.
Özetle Allah sevgisi ve Allah korkusu aynı sonuca götürür ve temelinde iman vardır. İmanın gereği sevgi ya da korkudur. İkisi de aynıdır.
İmanın gereği budur.
İmanın bu gereği yani bu sevgi ya da yanlış yapmaya karşı bir korku sende varsa gerçek bir imana ve hakiki bir inanca kavuştuğunu söyleyebilirsin.
Allah hepimize nasip eylesin.
İşte bu imanı elde eden kainata meydan okur. Bu imanı elde edenin kainata meydan okuyacağını Bediüzzaman Said Nursi Üstadımız beyan etmektedir: “İman hem nurdur, hem kuvvettir. Evet, hakiki imanı elde eden adam, kainata meydan okur.”
Gerçek imanı elde eden Allah ve Peygamber sevgisi ile hareket eder. Demek ki seven insan, kainata meydan okur.
Rehberimiz, önderimiz iki cihan Serveri Alemlere rahmet olarak gönderilen ahlak timsali ve edepte zirvelerin en zirvesi Hazreti Muhammed’tir. (Aleyhissalatu Vesselam)
Bunu izan eden hikmete kavuşur. İzan nedir?
Aklı iyiye, doğruya ve güzelliklere kullanırsan izan olur. Akıl herkeste var. İzan Müslümanlara özgüdür.
Bu ayrıntıyı nereden öğrendik. Allah ve Resulünden öğrendik. Elhamdülillah.
Allah’a (Celle Celaluhû) ve Sevgili Peygamber Efendimiz’e (asm) tabi olan ve Allah ve Resulünü seven hikmete kavuşur.
Hikmete kavuşan, hikmetle seslenir, vesselam.
HİKMETLİ SESLENİŞ
Yüzlerde Müslüman’a has bir Nur,
Gözlerde parıldayan bir onur.
Ezelden ebede sonsuz bir huzur.
İmandan gelir Kardeşim imandan.
Bozulmamış tertemiz bir fıtrat.
Tevekkül içinde güven ve rahat.
Tüm canlılara merhamet ve şefkat.
Vicdandan gelir Kardeşim vicdandan.
Güzelliği işlemek nakış nakış.
Kirlenmeden saf ve dupduru akış.
Hakkı batıldan ayıran keskin bakış.
İrfandan gelir Kardeşim irfandan.
Hayır ve hasenatta yarıştırmak.
İyilik ve güzellikle barıştırmak.
Aklını hep doğruya çalıştırmak.
İzandan gelir Kardeşim izandan.
Harf harf, kelime kelime, hece hece.
O ilahi kelam ile kavuştuk güce.
Tüm insanlık için kurtuluş ve müjde.
Kur’an’dan gelir Kardeşim Kur’an’dan.
Sandali seslenir böyle ölene dek.
Hikmetli seslenişinin kaynağı bir tek.
Hazreti Muhammed isimli örnek.
İnsandan gelir Kardeşim insandan.
İnsandan gelir Kardeşim insandan.
Ahmet Sandal