İSLAM VE DİĞERLERİ
Bu yazıda son günlerde toplumda gördüğüm, müşahede ettiğim huzursuzluklar ve zorluklar, çaresizlikler ve meselelerin kapitalizm içeresinde çözümsüzlüğü üzerine geliştirdiğim, tefekkür ettiğimi hususları sizlere maddeler halinde sunacağım.
Ya bismillah diyerek başlıyorum.
1-İslam’dan başka, hiçbir sistem tüm hitap ettiği kesimin yüzde yüzünü huzur ve refaha kavuşturmayı hedeflemez.
Bütün izm’ler baştan itibaren sınıfların çatışması üzerine kuruludur.
Kapitalizm işçi sınıfını, komünizm de sermayedarları rakip görerek çatışma temelinde çalışır.
İslam hiçbir kesimi, hiçbir kesim ile çatıştırmaz, ancak barıştırır.
2-Toplumlar hak ettiği şekilde yönetilir.
Bu toplum kapitalist sömürü düzenini hak ediyor.
Çünkü kimse toplumun kurtuluşunun derdinde değil.
Herkes “gemisini kurtaran kaptan” anlayışına odaklanmış.
İşte bu nedenle sömürü düzenini hak ediyorlar.
Halbuki İslam’ın yönetim ve ekonomik sistemini seçmiş olsalardı sömürü yerine adalet, çatışma ve kargaşa yerine huzur, açgözlülük yerine kanaat olacaktı.
Bu da toplumsal barışı, tüm herkesin huzurunu sağlayacaktı.
3-Kapitalizm, faşizm, komünizm ve tüm izm’lerde yeni hapishaneler açılır, yeni mahkemeler açılır. Hapishanelerde adam doludur, kadın doludur. Mahkemelerde de dosya doludur.
Halbuki İslam’ın tam manasıyla geçerli olduğu yerlerde hapishaneler kapatılır. Mahkemeler kapatılır. Avukatlar ve yargıçlar işsiz kalır.
4-Kapitalist sistem yalnız kapitali (malı, serveti, sermayesi) olanı düşünür.
Halbuki her toplumda kapital sahipleri ancak %20’dir.
Kapitalist sistem baştan itibaren %80’in mutsuzluğu üzerine kuruludur.
Halbuki İslam toplumdaki yüzde yüzün mutluluğu ve huzuru üzerine bir toplum inşa eder.
5-Sistemi kötüleyeceğimiz yerde münferit kötüleri kötüledik.
Mikrop üreten ortamı ortadan kaldıracağımız yerde münferit mikropları ortadan kaldırmaya uğraştık.
Geldiğimiz noktada acılar ve dramlar toplumun yüzünü güldürmüyor.
Kimse de sorunu kökten çözmeyi düşünmüyor.
Suçu kaderde buluyor.
Ancak akılsızlar kadere suç bulur.
Kapitalist sistemi kötülemediğiniz ve yerine İslam’ı istemediğiniz sürece sizde akıl yoktur.
6-İslam’ı istemek bir bilinç işidir.
Bu Dünya’yı hedef değil bir araç bileceksin.
Taşıdığın canı bir emanet bileceksin.
Bu Dünya’da kendini misafir ve yolcu hissedeceksin.
İşte böyle başlar İslami bilinç.
Öyle bir emanet ki bu hayat.
Bilirsen kıymetli bir ömür olur.
Bilmezsen kapkara bir kömür olur.
İslami bilince ulaşan ve canı emanet bilen huzura kavuşmuş demektir.
İslami bilince sahip her Müslüman hayatını kömür edip de yakıp gitmez.
İslami bilince sahip her Müslüman hayatını bir cevher haline getirerek en değerli hale getirir.
7-İslam yönetimde meşveret ve şuraya önem veren bir Din’dir. Meşveret ve şura, tüm toplumun faydasını dikkate alır.
Diğerleri bir adamın (faşizm ve komünizm) ya da bir kesimin (kapitalizm) dediğini tüm topluma dayatır.
8- İslam’da güçsüzler, güçlülerin insafına bırakılmaz.
Zenginler zekat vermekte mecburdur. O zekat fakirin, Anasının sütü gibi hakkıdır.
9-İslam’ın mülkün şahıslarda olmasına bir itirazı yoktur. İslam zenginliğe karşı değildir. Hatta zenginlik teşvik edilmiştir. Ancak İslam mülkün şahıslarda olmasına itirazı olmamasına karşın mülkün belirli ellerde toplanmasına karşı bir duruşu vardır.
Halbuki kapitalizm serveti bazı ellerde toplar. Kapitalist sistemde tüm zenginlik toplumun %20’sinin elindedir.
10-İslam’da faiz haramdır. İslam’da israf haramdır.
Halbuki kapitalist sistem faiz ve israf üzerine kuruludur.
Şeytanın iki hilesi faiz ve israf, kapitalizmin motorudur. Halbuki İslam, böyle bir motorun egzozuna tıpa tıkar.
Dünya’daki tüm huzursuzluğun iki sebebi olan faiz ve israfı, İslam baştan engelliyor.
10 maddede İslam’ın diğer sistemlerden üstün olduğunu izah ettim. Bu çağın İslam’a ihtiyacı var. Ancak bu ihtiyaç gözardı ediliyor.
Gözardı edenler kadar, yani İslam’ı bilmediği için gözardı edenler kadar, bildiği halde İslam’ı bu çağın idrakine sunamayan bizler de sorumluyuz.
Son sözü Mehmet Akif Ersoy Üstadımız söylesin:
“Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhamı.
Asrın idrakine söyletmeliyiz İslam’ı.”
Vesselam .
Ahmet Sandal