İçinde yaşadığımız dünya öyle bir hale geldi ki, insanların birbirine güveni kalmadı.
Yaşadığımız bu endüstri çağında, insani değerlerimizi bir çırpıda yok ettik. Güya teknoloji ile donatılmış yaşamlar, toplumun huzurunu kaçıran muhtelif şiddet olaylarıyla iç içe yaşamaktayız.
Bu yaşam biçimi (makine) uygarlığı içinde yaşayan insanları bir karakter zafiyetine uğratmıştır. Değer yargıları tamamen değişti; gönül adamlarının yerini, günün adamları doldurdu. Duyarlılığın, sanatın, edebiyatın, görgü kurallarının bu toplumu bırakıp gittiği bir dönemde yaşıyoruz.
Bir zamanlar bizim delilerimiz, meczuplarımız bile çok edepliydi!
Toplumun içinde; psikopatlar, magandalar, dalkavuklar vs.. bir mantar gibi çoğalıp rollerini yerine getirmektedirler.İşte bu oluşum sonucunda insanın kendisini insana karşı koruması için, insan karakterlerini çok iyi tanıması gerekiyor.
Çocuk yetiştiren anne ve babaların; çevredeki karakter tahlillerini iyi yapması lazım. Çocukları sosyal yaşamda en çok etkileyen bulunduğu çevre ve arkadaş guruplarıdır.
Özellikle yöneticilerin ve siyasetçilerin işi, hep insanların arasındadır. Bundan dolayı insan karakterlerini iyi tanımak zorundalar. Bir yönetici birimlere tayin ettiği kişilerin vasfını ve karakterini çok iyi analiz edebilmeli. Çünkü bu bir sorumluluktur, hem de vebal taşıyan bir sorumluluktur.
Hz. Mevlana “Vazifesini yerine getirmemiş olanın vicdan yarasına, ne mazeretin devası, ne ilacın şifası deva getirmez” diyor.
Peki, sağlam karakter seçimi neden önemli?
Gelişmiş yani başarılı toplumlarda rol üstlenen karakteri tam oluşmuş kişiler, toplumu hep geleceğe taşırlar, çünkü onların kişisel zafiyetleri pek yoktur. Karakterli kişilik; insanın içinde yaşadığı ve görev üstlendiği toplumda, sosyal dengelere ve gerçek değerlere sahiplenmektir.
Bir de her gün rastladığımız günün karakterleri vardır, dalkavukluk sanatının usta cambazları. Bunlar işini her halükarda yürütürler, onların karakter yapılarında her yol mubahtır.
Sosyal yaşamda insan tanıma sanatı önem arz ediyor.
Atalarımız ne güzel söylemiş; “Arkadaşını söyle, kim olduğunu söyleyeyim.”
İnsanlar karakter yapılarına göre arkadaş edinirler; tilki sürüsünün içinde aslanı göremezsiniz!
Örneğin, adam evini kiraya verirken kiracının karakterini yahut ta kiracı ev sahibinin karakterini araştırır. Alış veriş ettiğimiz kişinin önce muamelesine bakarız ileride başımızın ağrımaması için, bu örnekler çoğaltılabilir.
Bu yüzden karakter okuma becerisini hepimiz kazanmalıyız!
Bu konunun önemini, Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri “Marifetname” kitabında yıllar önce vurgulamıştır.
İndra Gandhi, zaten yazmış aşağıdaki sözleriyle yaşamın özetini;
“Söylediklerinize dikkat edin, düşünceleriniz olur;
Düşüncelerinize dikkat edin, duygularınız olur;
Duygularınıza dikkat edin, davranışlarınız olur;
Davranışlarınıza dikkat edin, alışkanlıklarınız olur;
Alışkanlıklarınıza dikkat edin, değerleriniz olur;
Değerlerinize dikkat edin, karakteriniz olur;
KARAKTERİNİZE dikkat edin, KADERİNİZ olur.
Seviyeli yaşamlarla, hoşça kalın!