KİTAP FUARLARININ KİTAP OKUMA VE KİTAP SEVGİSİNE KATKILARI

Kitap fuarları yurtdışında nasıl ve hangi çerçevede yapılıyor? Bilmiyorum.  Ancak Ülkemizdeki kitap fuarlarına hem bir okuyucu ve hem de bir Şair Yazar sıfatıyla, (kitaplarımın imza günü dolayısıyla) katılmış bir kardeşiniz olarak net bir tespitte bulunayım. Kitap fuarları okuma alışkanlığı ve kitap sevgisine elbette olumlu bir katkı sunmaktadır. Bu şekilde net ve açık tespit, şu manaya […]

Kitap fuarları yurtdışında nasıl ve hangi çerçevede yapılıyor? Bilmiyorum.  Ancak Ülkemizdeki kitap fuarlarına hem bir okuyucu ve hem de bir Şair Yazar sıfatıyla, (kitaplarımın imza günü dolayısıyla) katılmış bir kardeşiniz olarak net bir tespitte bulunayım. Kitap fuarları okuma alışkanlığı ve kitap sevgisine elbette olumlu bir katkı sunmaktadır.

Bu şekilde net ve açık tespit, şu manaya gelmesin: “Kitap fuarları mükemmel ve hiçbir eleştirilecek tarafı yoktur.” Bu tırnak içerisinde yazdığım bir durum yok. Elbette kitap fuarlarında nice noksanlık ve eleştiriye açık hususlar var. Allah nasip eylesin de yurtdışında bir kitap fuarına katılayım. Yurtdışı kitap fuarı tecrübesiyle elbette Ülkemizdeki kitap fuarlarını daha kapsamlı ve daha mukayeseli olarak değerlendirmem öylece mümkün olabilir.

Bu düşüncemi bu şekilde net ve açık bir şekilde belirttikten sonra kitap fuarlı hakkında gözlemlediğim olumlu ve olumsuz tarafları da birkaç maddeyle sıralayayım.

Ülkemizdeki kitap fuarlarında gördüğüm olumlu ve takdire şayan hususlar:

1-Kitaplar fuarlarda fiyat olarak biraz daha indirimli oluyor.

2-Okur ve yazar buluşması gerçekleştiriliyor.

3-Aileler, ebeveynler ve çocuklar açısından bir etkinlik oluyor ve vakit hayırlı ve güzle bir işte değerlendiriliyor. Sanal Dünyanın aileleri esir aldığı ve dijital hayatın tüm etkilerinin en üst seviyede yaşandığı bir ahvalde kitap fuarları gerçek ve capcanlı bir etkinlik olarak insanlarımızı sanal Dünya’dan koparıyor.

4-Kitap sevgisi ve kitap okuma alışkanlıkları fuarlar dolayısıyla artıyor. Yine sanal Dünya ve dijitalleşme dolayısıyla kağıt ortamında basılan kitaplar bundan en olumsuz etkilenmektedir. İnsanlarımızın dijital kitaplar yöneldiği bir ahvalde kitap fuarları imdadımıza yetişiyor ve kağıt ortamındaki kitapları daha fazla hatırlamış oluyoruz.

 5-Kitap fuarlarında şair ve yazarlarla görüşme ve tanışma imkanı bulan çocukların yazar olma hedefleri olumlu etkilenmektedir. Yazarlarla konuşan ve tanışan çocuklar onları daha fazla örnek almaktadır.

6-İnsanların görüşme ve hasbihal etme imkanları oluyor. Hem eski dostlar bir etkinlik vesilesi ile kitap fuarlarında karşılaşıp sohbet ediyorlar, hem de yeni dostluklar ve yeni tanışmalar meydana geliyor.

Ülkemizdeki kitap fuarlarında gördüğüm olumsuz ve eleştiriye açık hususlar:

1-Kitap fuarlarında dar alanda çok sayıda stand açıldığı için ferah bir ortam yok. Kitap fuarları alanları daha geniş olabilir.

2-Ünlü yazarların standlarında yüzlerce kişi kuyrukta kitap imzalama için sıra beklerken ünlü olmayan yazarların kitaplarına kimsenin dönüp bakmaması yazarlığa niyetlenmiş kişilerde hayal kırıklığı oluşturuyor.

3-Kitap fuarlarına ücretli giriş olması hoş bir şey değil. Kişiler zaten o fuara gelerek ve kitap satın alarak kitap fuarlarına maddi katkı sağlamaktadır. Sistemin işleyişi için o satın alınan kitaplar mühimdir. Kitap fuarlarının çarkı, okuyucuların kitap satın alması ile dönmektedir. O kadar masrafın içerisine bir de kapı girişlerinde 3 ya da 5 TL’lik bir masraf ile karşılaşan okuyucular, bundan hoşnut değiller. Kalabalık bir aile belki de bir kitap fuarına birkaç defa uğrayacaktır. Bu durum ailelere mali yük oluşturabilir.

4-Kitap fuarlarında her şey ticari ve her şey maddi gibi bir algı da oluşuyor. Halbuki kitap dediğimiz değer, manevi cihetiyle anlaşılması gereken bir olgudur. Kitap fuarlarında yazarlar tüccar ve kitaplar da birer mal gibi görülmektedir. Şunu net olarak belirtelim yazarlar kitaplarını para için çıkartmamalı ve kitaplarını maddi değer olarak görmemelidir. Bu noktada tarihteki binlerce Alim ve Hocayı hayırla yad ediyorum. Bir Yunus Emre mi kitaplarından para kazanmıştır? Bir Mevlana mı kitaplarından para kazanmıştır? Bir Yusuf Has Hacip mi kitaplarından para kazanmıştır? Bir Bediüzzaman mı kitaplardan para kazanmıştır? Bir İbrahim Hakkı Hazretleri mi kitaplarından para kazanmıştır? Bir Mehmet Akif mi kitaplarından para kazanmıştır? Böyle bir maksat akla dahi getirilemez. Tarihteki Alim ve Hocalarımız kitaplarını elbette maddi karşılık ve para için yazmadılar. O mübarek kişiler kitaplarının ancak ve ancak Hak davada bir katkı ve Allah rızası için yazmışlardır. Kitap yazmada maddi kazanç ve telifi önde tutan yazarlar benim için bir hiçtir. Özetle şunu söylüyorum: “Kitap mal değildir, yazar tüccar değildir.” Kitap fuarlarının giriş kısmına esasında böyle bir söz yazmak lazımdır.

5-Kitap fuarlarının gürültülü ve dağınık bir yapıda olduklarını gözlemledim daha çok. Kitap fuarlarında temizlik, görsellik ve akustik açıdan uygun bir atmosfer oluşturulmalıdır.

Bu sene Ekim ayı içerisinde Ankara Kitap Fuarını gezmiş ve kitap almış, geçmiş senelerde de birçok kitap fuarında hem yazar ve hem de okuyucu olarak bulunmuş bir kardeşiniz olarak 11 maddede kitap fuarlarında olumlu ve olumsuz olarak müşahede ettiğim noktaları belirttim. 

Yazımın sonunda kitaplar hakkında birkaç düşünce daha paylaşmak istiyorum.

1-“Kitap okunmayan ve kitaba ilgi gösterilmeyen bir toplumda, insanların medeni bir şekilde yaşamaları mümkün değildir.”

2-“Kitap okumayanlar, insanın canına okurlar. Kitap okumayanlar ve okudukları ile hayatı ve varlık nedenlerini tefekkür etmeyenler, ayaklı birer saatli bomba ve serseri mayın gibidirler. İnsanların canına ne zaman ve nerede zarar verecekleri belli olmaz.”

3-“Kitap okumayanların ve hayatı tefekkür etmeyenlerin hayvanlardan farkı yoktur. Hayvanlar da yeme, içme, barınma telaşında ve şehvet peşindedir.”

4-“Okul açmak önemli değil. Çocuklara kitap sevgisi aşılamak önemlidir. Yüzbinlerce okul varken, yüzbinlerce kişi okumuyorsa, taş ve beton yığınlarından ne fayda var?”

5-“Kitap okumayanlar ve hayatı tefekkür etmeyenler bir toplum için en büyük beladır. Onların tüm hayatları, yatak odası, mutfak ve helâdır.”

6-“Bir toplumun değeri ve medeniyet durumu, insanların kitap ile ne kadar haşir neşir, ne kadar hemhal ve ne kadar ilgili olduklarıyla ölçülür. Uçsuz bucaksız yol yapmak, devasa bina yapmak ve büyük fabrikalar kurmak medeniyet ölçüsü değildir.”

7-“Allah’ın Peygamberine ilk emri “oku”. Allah Peygamberlerine dört kitap ve onlarca suhuf indirmiştir. Allah, Kur’an-ı Kerim’de, kaleme ve kalem tutanların yazdıkları üzerine yemin ediyor. Allah insanları Kur’an-ı Kerim’de defalarca, düşünmeye, aklımızı kullanmaya ve ilme çağırıyor. Allah nezdinde değerli olanlar işte bunlardır. Bir toplum, Allah’ın değer verdiklerine değer verdiğinde ve Allah’ın emirlerine uyup da yasaklarından kaçındığında ancak huzur ve refaha ulaşır.”

İnşallah, bu yazımızın konusu olan kitap fuarları bu maksada ulaşmamızda bir vasıta olarak gerçek hüviyetini görür.

Ahmet SANDAL

Exit mobile version