KİTAPÇI BABA AHMET SANDAL NEWS TURK TV’de CANLI YAYINDA
Yayınladığı kitapları etrafına, sağına-soluna ve karşılaştığı insanlara hediye ettiği ve “kitap satmaktan daha çok kitap dağıtmayı” ilke edindiği için kamu oyunda , edebiyat, sanat ve medya dünyasında ve en önemlisi de arkadaşları arasında “Kitapçı Baba diye bilinen Kahramanmaraşlı Şair Yazar Ahmet Sandal, Ankara merkezli bir TV kanalında “Kitaplar ve Toplum” başlığı altında program gerçekleştirdi.
Bir saat süren ve Sunucu Ayten Kahraman tarafından yönetilen canlı yayında Ahmet Sandal, nam-ı diğer Kitapçı Baba, “özellikle gençlerde ve tüm toplumda kitap okuma alışkanlığı kazandırmanın önemine bir kez daha dikkat çekti.”
Kitapçı baba Ahmet Sandal canlı yayın boyunca aşağıda maddeleri halinde belirtilen hususların altını çizmiş ve toplumun kurutuluş ve huzuru için kitaplar, ilim, irfan ve “kendini bilmek” diye adlandırdığımız “kamil insan” olma yönünde ilerlemeyi tüm insanlığa tavsiye etmiştir.
1-Çocukların ruhu ve onların Dünyası çok ayrıdır. Çocukların ruh ve zihin Dünyası özellikle 15 yaşına kadar olan dönemde “ne verirseniz” alacak şekilde boş ve açıktır. Anne ve Babalar çocukları ilim, irfan ve kendini bilmeleri yönünde teşvik etmeleridir. Bunun için de kitap okumaya yönlendirmek gereklidir.
2-Günümüzde gençlik sanal oyunlar, sosyal medya ve internet bağımlılığı üçgeninde hapsolmuş durumdadır. Bu üçgenden gençleri kurtarmak ve gençlerimizi kitaplarla buluşturmak için eski yöntemleri artık bir tarafa bırakalım. Kütüphanelere, kıraathaneler (kahvehane ayrı, kıraathane ayrıdır, kıraathaneler okuma yerleridir) ve gezici kitap otobüsleri falan filan yetmez.
Çocuklar ailede kitap sevgisi ve ilkokulda kitap sevgisi ve toplumda kitap sevgisi ile hemhal olmalıdır. Çocukların ve gençlerin ayağına kitaplar getirilmeli ve onlara bu kitapları okumak birer zorunluluk olarak sunulmalıdır. Kitap okuyan gençler gerekirse işe girmede ayrıcalıklı ve öncelikli görülmelidir.
3-Türk Gençliği özüne döndürülmelidir. Farabiler, Gazaliler, Yusuf Has Hacipler, İbn-i Sinalar, İbn-i Haldun’lar, Yunus Emre’ler, Hazreti Mevlana’lar, Mehmet Akif’ler, Necip Fazıl’lar, Hezarfen Ahmet Çelebi’ler, Ali Kuşçu’lar, Biruni’ler, Piri Reis’ler sözde değil özde öğretilmelidir. Bu ve buna benzer alim ve şair şahsiyetler mutlaka tanıtılmalı ve örnek olarak gösterilmelidir.
4-Çocuklaırmız merhamet ve şefkat ekseninde, ahlak ve adalet yörüngesine yetiştirilmelidir.
5-Kültür Bakanlığı kitap okuma ve kitapları toplum nezdinde yaygınlaştırma yönünde seferber olmalıdır. Bütün işler bir kenara bırakılmalı ve “kitap, kitap, kitap” denilerek hareket edilmelidir.
6-Kitaplar birer çocuk gibi, birer mühim değer gibi görülmelidir. Yani nasıl çocuklar korunmaya muhtaçsa kitaplar da korunmaya muhtaçtır. Kitapları birer maddi değer, birer meta olarak görmeyin. Kitapların parayla alınıp satılması dahi yanlıştır. Kitaplardan bırakın vergi almayı, kitap çıkartanlara maddi destek sağlanmalıdır.
7-“Kitaplar dost olduğu gibi kitap okuyanlar da dosttur.” Ne kadar çok kitap okuyan sayısı artırılırsa dostlarımızın sayısı da artar.