Nazlı Ceylan Balduk Kurtul, “TÜBİTAK projesi yapıyoruz”

Nazar Tekstil, Tarımsal Araştırma Enstitüsü ve TÜBİTAK’ın da büyük destek verdiği proje hayata geçti. Türkiye’nin en kaliteli pamuğu üretiliyor. Proje kapsamında Dünya’nın en uzun lifli pamuğunu üreten Amerika, Mısır ve Türkmenistan’ı geri bırakacak bu çalışma sonucunda Türkiye’nin uzun elyaflı üründe dışa bağımlılığını da bitecek. Bu önemli projenin lansmanı Nazar Tekstil’de yapıldı. Nazar Tekstil de bir […]

Nazlı Ceylan Balduk Kurtul, “TÜBİTAK projesi yapıyoruz”

Nazar Tekstil, Tarımsal Araştırma Enstitüsü ve TÜBİTAK’ın da büyük destek verdiği proje hayata geçti. Türkiye’nin en kaliteli pamuğu üretiliyor. Proje kapsamında Dünya’nın en uzun lifli pamuğunu üreten Amerika, Mısır ve Türkmenistan’ı geri bırakacak bu çalışma sonucunda Türkiye’nin uzun elyaflı üründe dışa bağımlılığını da bitecek.


Bu önemli projenin lansmanı Nazar Tekstil’de yapıldı. Nazar Tekstil de bir araya gelen proje yürütücüleri Nazar Tekstil Yönetim Kurulu Üyesi Nazlı Ceylan Balduk Kurtul, Kahramanmaraş Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Doğan Gözcü, Kahramanmaraş Tarımsal Araştırma Enstitüsü Ziraat Mühendisi Güven Borzan proje ile ilgili detayları anlattılar.
Nazar Tekstil Yönetim Kurulu Üyesi Nazlı Ceylan Balduk Kurtul, “Türkiye, en önemli pamuk üreticisi ve tüketicisi ülkelerden biridir. Pamuğun dünya üzerindeki stratejik değeri öncelikle lifi olmak üzere, yağı ve linteri gibi insanlığın hizmetine sunduğu önemli ürünleri sayesinde yükselerek devam etmektedir. Pamuk; tarım, tekstil ve diğer yan sektörlerimizde yarattığı istihdamları sebebi ile hem sosyo-ekonomik yönden hem de ülkemiz ekonomisine sağladığı katma değerler bakımından en önemli kültür bitkilerinden biri olma özelliğini korumaktadır. Ülkemiz, pamuk üreten ve tüketen ülkeler sıralamalarında 6. Sırada yer almaktadır. Türkiye’nin yıllık pamuk üretimi yaklaşık 900 bin ton, pamuk tüketimi ise 1,6 milyon ton civarındadır.

Türkiye’nin pamuk ipliği üretiminin %36 sını karşılayan Kahramanmaraş’ın 3,5 milyon m2 olan kendi verimli tarım arazilerinde pamuk üretimi gerçekleştirebilmesi elzemdir. Bu sebeple hem ata mesleğimiz, kendi arazilerimizde pamuk üreticiliğine sahip çıkmak hem de tamamı milli gdo su ile oynanmamış kendi pamuğumuzu üretmek için bu yola çıktık. Türkiye pamuk üretiminin tamamını yerli ve yabancı ıslah çalışmalarından elde edilen gossypium hirsutum L. türü çeşitlerle yaparken, gossypium barbadense L. türü yani uzun lifli çeşide henüz sahip değildir.

Bu nedenle tekstil endüstrimiz ekstra uzun, lif mukavemeti çok yüksek, üniform ve ince olan gossypium barbadense L. türü liflerini ithal etmek durumunda kalmaktadır. Projenin hazırlanmasından önce Doğu Akdeniz Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü ve Nazar Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında toplantılar gerçekleştirdik. Yapılan toplantılar sonucunda, kendi firmamız ve ülkemizdeki birçok tekstil firmasının bu tür ürünlere ivedilikle ihtiyacı olduğunu belirledik.

Bu görüşmelerin ardından proje hazırlıklarına başladık. İki kurumun karşılıklı gayretleri sonucunda üniversite sanayi işbirliği 1505 TÜBİTAK projemiz onaylandı. Bu gerek şehrimiz için, gerek şirketimiz için çok önemli gelişmelere fayda sağlayacaktır diye düşünüyoruz. Çalışmada kullanılacak farklı türlerdeki pamuk genotipleri Doğu Akdeniz Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nde geliştirilmiştir”dedi.
Ceylan Balduk Kurtul, “Ülkemizin tekstil sektörü; gossypium barbadense L, türünün lifleri için yurt dışına döviz ödemek ve hammadde temini için yurtdışına bağımlı kalmaya devam etmek durumundadırlar. Mesela örnek vermem gerekirse supima pamuğunu kullanabilmek için yıllık 5000 usd aidat ödemek gerekmektedir.

Ayrıca hammadde temininde navlun vs. de pahalı hammadde almamıza sebep olmaktadır. TÜBİTAK destekli bu proje ülkemizin bu önemli ihtiyacına çözüm üretmek amacıyla hazırlanmıştı. Projeden elde edilen pamuk lifleri ile kaliteli iplik yapımında tamamıyla yurtdışına bağlı olduğumuz hammaddenin yurtiçinden elde edilmesi sağlanacağını umuyoruz. Supima (ABD) ve giza (MISIR) pamuk çeşitleri ile rekabet edebilecek olması milli ekonomimizin gücünü arttırıcı önemli bir yeniliktir. Bizim ürünümüzün lif uzunluğu 37 – 37,5 mm arası iken, giza ve supima 35-37 mm arası değişiyor. Bunu bilmek bizi daha çok heyecanlandırıyor” ifadelerini kullandı.

Türk tekstil sektörü farklı numaralarda pamuk ipliği
Türk tekstil sektörü farklı numaralarda pamuk ipliği üretebilmektedir diyen Ceylan Balduk Kurtul, “Bu farklılık pamuk lifinin kalitesi ile doğru orantılıdır. Günümüz verileri ile kaliteli iplik üretimi için her yıl Türk tekstil sektörü tarafından yapılan 6500-7000 ton extra uzun lif ithalatının çoğunluğu başta ABD olmak üzere Mısır, İsrail ve Türkmenistan’dan yapılmaktadır. Bu proje sonucunda yaklaşık 60 milyon USD tutarında pamuk ithalatına ödeme yapılması kademeli olarak son bulacaktır. En önemli kazanım ise hammadde temininin ülke içinde sürdürülebilir bir model ile yapılacak olmasıdır.

Şehrimizin ülkemizin ekonomisinin sürdürülebilir olması için kendi hammaddemizi üretmek, inkonvansiyonel pamuğu üretime dâhil etmek çok önemlidir. Proje sonucunda Kahramanmaraş ilinin öncülüğünde özellikle GAP bölgesi ve Hatay ili ekim alanları önemli bir gossypium barbadense L türü bir çeşidin üretim merkezi olma olasılığı ve bu durumun dünya genelinde tanınması, iplik işletmelerinin ve şehir gelirinin yükselmesine ve diğer tarım şehirlerinde milli ürünümüz pamuk yetiştiriciliği özendirilebilecektir.

Projemize desteğinden ötürü başta TÜBİTAK kurumuna teşekkür ediyoruz. Ayrıca çok kıymetli hocalarım Güven Borzan, Volkan Sezener ve bizimle yola çıkıp ama maalesef kaybettiğimiz rahmetli hocamız Ramazan Güvercin’e teşekkürlerimi ayrıca belirtmek isterim”diye konuştu.
Kahramanmaraş Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Doğan Gözcü ise yaptığı açıklama da “Kuruluşumuz Güney ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde pamuk tarımının geliştirilmesi, üretimin arttırılması ve kalitenin yükseltilmesi amacıyla Bakanlık Makamı’nın 17 Şubat 1972 tarihinde “Kahramanmaraş Bölge Pamuk Araştırma İstasyonu Müdürlüğü” olarak kurulmuştur. 3161 Sayılı Kanun çerçevesinde yapılan reorganizasyon sonucu 1986 yılında, Bakanlık İl Müdürlüğüne bağlı kuruluş konumunda “Kahramanmaraş Tarla Bitkileri Üretme İstasyonu Müdürlüğü” olarak faaliyetlerine devam etmiştir 1997 yılında “Kahramanmaraş Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü” olarak AR-GE faaliyetlerine başlayan enstitü; 2011 yılında Bakanlık isminin değişmesi ve yeniden yapılanması ile, kurum ismi “Doğu Akdeniz Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma İstasyonu Müdürlüğü” şeklinde oluşturulmuş, 2015 yılında ise “İstasyon” ifadesinin “Enstitüsü” şeklinde değişmesi ile bugün AR-GE faaliyetlerine bu isimle devam etmektedir Müdürlüğümüzün Adana yolu 5. km de, içinde hizmet binalarının da bulunduğu 555 dekar, Türkoğlu ilçesinde 92 dekar ve Çağlayancerit ilçesinde 62 dekar olmak üzere toplam; 709 dekar arazi varlığı bulunmaktadır. Çalışma konuları sahadan gelen talepler doğrultusunda farklılık göstermekle birlikte genel olarak; Tarla bitkileri, Bahçe Bitkileri, Bitki Sağlığı, Tarım Ekonomisi, Toprak ve Su Kaynakları konularında tarımsal araştırma faaliyetleri yürütülmektedir.

Stratejik ürünlerimizden Pamuk bitkisinde ilk kurulduğu yıldan bu yana birçok ulusal ve bölgesel çalışmalarda yer alan enstitümüzde yıllar içerisinde 4’ü(Sayar-314, Maraş-92, Erşan-92 ve Furkan Pamuk Çeşitleri) enstitümüzde yürütülen ıslah çalışmalarından 6’sı ise(May-344, May-405, May-455, May-505, TMK-122 ve TMN-18 Pamuk Çeşitleri) ülkesel projelerin çıktısı olarak geliştirilen 10 adet pamuk çeşidinin ıslahı ve tescilinde pay sahibidir. Bölgesel Görev Alanı: Kahramanmaraş, Gaziantep, Adıyaman, Adana, Osmaniye, Kilis ve Hatay İllerinden sorumluyuz”diye konuştu.
Ekstra uzun elyaflı çeşit geliştirilmesi konusunda 10 yıldan fazla zamandan beri çalışan Kahramanmaraş Doğu Akdeniz Geçit Kulağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nden Ziraat Yüksek Mühendisi Güven Borzan da yaptığı açıklama da “bu projenin amacı, ülkemiz pamuk ekim alanlarında ekonomik değeri yüksek olan üstün lif kalitesine sahip yeni ve yerli pamuk çeşitlerinin tescil ettirilmesiyle yerli çeşitlerin ekim alanlarının arttırılması ve yabancı lif ithalat oranlarının azaltılmasıdır.

Öz kaynaklarımız geliştirilen çeşit adaylarımızın üstün lif kalite özellikleri ile tekstil sektörüne daha ucuz hammadde sağlanacak ve bu sayede tekstil sektörünün dünya piyasasındaki rekabetini güçlendirilmeye yönelik büyük katkısı olabilecektir” değerlendirmesinde bulundu.

Exit mobile version