Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Tıbbi Parazitoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ekrem Kireçci, keneler yoluyla bulaşan Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) ile ilgili uyarılarda bulundu.
Kahramanmaraş’ta kene üzerine araştırma ve çalışmaları ile bilinen KSÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ekrem Kireçci, havaların iyiden iyiye ısınmasıyla birlikte görülme sıklığı daha da artan ve geçtiğimiz günlerde Erzurum’da bir arkeoloğun ölümüne neden olan kenelerin Kahramanmaraş’taki durumuna ilişkin bilgiler verdi.
2007’den sonra Kırım-Kongo enfeksiyon hastalığıyla beraber gündeme gelen kenelerin; kene felci, kene ateşi, colorado ateşi gibi bakteriyel, virüs, mantar ve parazit gibi her türlü mikrobu bulaştırabildiğine dikkat çeken Kireçci, tehlikeli mikrop taşıyan kenelerin Kahramanmaraş’ta özellikle kaplumbağa ve başıboş köpeklerde görüldüğünü işaret etti. Bu anlamda alınması gereken tedbirlerden bahseden Kireçci, “Pikniğe gittiğimizde rasgele otların üzerinde yatılmamalı aksine oturulmalı, bağ-bahçede bu tarz kenelere karşı ilaçlamalar yapabilirsek onlardan bulaşacak hastalıkları da minimize etmiş oluruz. Keneler vücuda temas ettiğinde kendimiz ateşle, alkolle ya da benzeri kimyasallarla çıkartmaya çalışmadan en yakın bir sağlık kuruluşuna müracaat ederek kenelere müdahaleyi uygun bir şekilde yapmamız gerekir.” dedi.
Aslında kenelerle bulaşan hastalıklar yeni bilinen şeyler değil
Kireçci, “Kenelerde bu hayatın, doğanın milyonlarca yıldır vazgeçilmez canlılarından. Fakat son zamanlarda, özellikle 2007’den sonra Kırım-Kongo’yla beraber kene gündeme gelmeye başladı. Büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarda, kedi köpek ve bazı vahşi tabiata ait sincap kaplumbağa gibi hayvanlarda kene türleri bulunmaktır. Aslında kenelerle bulaşan hastalıklar yeni bilinen şeyler değil. Fakat bilimin gelişmesiyle teşhis tedavi ve tanı metotlarının, mikrobiyolojik metotların artmasıyla bu teşhisleri daha rahat yapıp günümüzde keneden bulaşan hastalıkları tanımlayabiliyoruz.” ifadesini kullandı.
Kırım-Kongo şu an için Kahramanmaraş merkezde dışarıdan gelenlerin haricinde yaygın olarak bulunmamaktadır
Dikkat edilmesi gerekenler konusunda uyarıda bulunan Prof. Dr. Ekrem Kireçci, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizde Kırım-Kongo’nun çok yaygın olduğu bölgeler var. Biz Kahramanmaraş’ta bunu detaylı olarak anlattık, araştırdık, birçok bilimsel çalışma yaptık. Keneler üzerinde özellikle Kahramanmaraş’ta Tıp Fakültesinde bizler daha çok uğraşıyoruz. Kırım-Kongo şu an için Kahramanmaraş merkezde dışarıdan gelenlerin haricinde yaygın olarak bulunmamaktadır. Ama Tokat, Erzurum, Amasya, Samsun gibi; İç Anadolu, Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu’da çok yaygın olarak kene türleri bulunmaktır.” diye konuştu.
Bunları doğadan yok etmemiz mümkün değil
Arazi çalışmaları sırasında birçok köpek ve kaplumbağa üzerinde kene türüne rastladıklarını belirten Kireçci, şunları kaydetti: “Başıboş sokak köpeklerinde, son zamanlarda tanımladığımız çok miktarda insanlara tehlikeli mikrobu bulaştıracak keneler bulundu. Çünkü bu köpekler olsun, kaplumbağalar olsun; bizim doğamızda, parkımızda, bahçemizde, bağımızda yaşayan canlılar. Çocuklarımız da bunları parklarda çok seviyorlar. Köpekler ve bu tarz canlılarla oynuyorlar. Hatta küçük kaplumbağaları eve getiriyorlar. Bunların üzerinde birçok tanımladığımız tehlikeli kene türü bulunmaktadır. Bu keneler İnsanlarda özellikle Lyme Hastalığı dediğimiz Riketsiya Hastalıklar gibi birçok hastalıklara yol açan mikropları taşıyabilir. Dolayısıyla böyle bir risk mevcuttur. Büyükşehir Belediyemizin çevre ilaçlama ve vektörle mücadele birimleri var. Biz onlarla temas halindeyiz. Başkanımızla da geçtiğimiz günlerde bu konuları konuştuk. Güzel bir çalışma ekipleri var. Parklarda ellerinden geldikleri kadar mücadele yapıyorlar, onlara teşekkür etmek istiyorum. Bununla beraber birlikte çalışarak bu kenelerin risklerini biz tanımlamaya çalışıyoruz.” İfadesini kullandı.
Kahramanmaraş’ta Kırım-Kongo var mı? sorusuna açıklık getiren Prof. Dr. Ekrem Kireçci, konuşmasını şu sözlerle bitirdi: “İlimizde Küçükbaş hayvancılığının yaygın olduğundan dolayı dışarıdan hayvan sevkiyatı olduğu için riskli kenelerde Kahramanmaraş’a ulaşabiliyor. 1 kenenin bir doğumda 30 bin yumurta yaptığını düşünebilirsek rahatlıkla 1 kene kendi yavrularına bunu aktararak binlerce etrafa yayılabilmektedir. İlaçlamalarla park bahçelerde insanlarımızın özellikle uzun dağ yürüyüşleri yapıyorlarsa çoraplarını paça içerisine sokarak vücuduna bir takım ilaçları sürerek korunmak mümkün.”