REFLÜ VE BESLENME
Göğüs kemiğinde yanma, yemek sonrasında ağıza ekşili veya asitli mide içeriğinin gelmesi, geğirme, hıçkırık, yutma güçlüğü, bulantı ve sabahları ses kısıklığı ve ağıza acı su gelmesidir. Ancak reflü belirtileri sadece bunlarla sınırlı değildir. Mide içeriğinin sıklıkla yemek borusuna çarpması zamanla bu bölgedeki sinirlerde de tahribata neden olabilir. Reflü mide kapakçığının görevini yerine getirmemesi sonucu mide asidinin yemek borusuna kaçmasıdır. Mide içeriğinin yemek borusuna kaçması olarak tanımlanan reflü, uzun süre tedavi gerektirmektedir.
Bilinen risk faktörleri:
-Obezite
-İleri yaş (50-70 yaş)
-Mide fıtığı varlığı
-Alkol kullanımı
-Sigara kullanımı
-İlaçlar (teofilin, progestativler, nitratlar, benzodiazepinler, kalsiyum-kanal blokerleri, non-steroid, anti-enflamatuarlar)
-Bazı yiyecekler (çay, çikolata, yağlar) ve
-Postoperatif durumlardır.
Asitlerin yükselmesine engel olmak için ara öğünler yapmalıdır. Ara öğünlerde badem tüketerek reflünün etkilerini hafifletmek mümkündür. Badem, E vitamini sayesinde mide asitlerini kontrol altına alır ve rahatsız etmesine engel olur.
Mide içindeki basıncın arttığı durumlarda (çok yemek yenmesi, yemek sonrası yatılması vs.) reflü sıklığında artma gözlemlenir.
Reflü şikayetlerini azaltan yiyecek ve içecekler:
Liften zengin gıdalar, kantaron yağı, papatya çayı, ma, muz, brokoli, havuç ve fasulyedir. Mide asidinin uyarılmaması için; acı baharatlar, karbonatlı içecekler (kola, soda, gazoz vb), domates, turunçgiller, alkol, çok sıcak ve çok soğuk besinlerden uzak durulmalıdır. Mideyi fazla şişirmemeye özen göstermek gerekmektedir.