Şair Mehmet Aksu’nun Açık Kapı (Deneme), Dolunayda Yürümek (Şiir), Söz Yolağı ( Özlü Söz) isimli, Yankı Yayınlarında çıkan 3 kitabı geçtiğimiz hafta okuyucularıyla buluştu.
Yazın hayatına kattığı bir çok yol gösterici edebi çalışma ve çeşitli alanlarda düzenlediği konferanslar ile de okurlarının gerek basın gerekse sosyal medya platformları üzerinden çalışmalarını yakından takip ettiği Şair Aksu, Pandemi sürecinde de yazdığı üç eserini okuyucularıyla buluşturdu.
Çalışmalarından bahseden Şair AKSU ‘’öncelikle tüm dünyayı etkisi altına alan zorlu Pandemi sürecinden en kısa zamanda birbirimize sarılabildiğimiz mutlu sabahlara hep birlikte uyanmayı temenni ediyorum. Maske, mesafe ve hijyen kurallarını lütfen unutmayalım” dedi. Aksu eserlerinden bahsederken şu ifadelere yer verdi;” Şükürler olsun gözlerim açık gitmeyecek. Ötelerden besili zikrimi kalemimden damıttığım 3 kitabım birden seçkin kitapçılarda yerini aldı. Ömrümün kalanını da aynı istikametinde merkezine yakın kıldığından eyle ya Rab”
Memleketi Kahramanmaraş’tan başlayan Edebiyat Yoluna kendisine has açtığı çığırla katkıda bulunan Şair AKSU, “ asıl Edebiyat Yolu çıkış noktasının Dolunay olduğunu, kendisinin de o kapıda feyizle doldurduğu heybesine kattığı bu eserlerini nakşından lezzeti okuyucularıyla paylaştığını, gözlerim açık gitmeyecek dediği eserleri neslimize daim açık soframdır nasibi bol olsun inşallah. ” dedi, Muhabbet Sofrası olarak nitelendirdiği kitaplarından okuyucularını haberdar etti.
Aynı zamanda Cezaevi Müdürü, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik ile Siyaset Bilim Uzmanı da olan Şair-Yazar Mehmet AKSU “ Rüzgarın savurduğu bulut güneşten kaçamaz, ihtiyacı olunan toprakla muhteşem kavuşmayı yaşamak varlık sebebidir. Dünyalık yaşam evrelerinde nefesin sonraki ana teslimiyet seyri ufkun açıldığı pencereden görünenden beslenir, rehber ışık bütün renk tonundan çıktısı olsa da kapının açıldığı sokak- yol gayret azmince ufkun lezzetinden haberdar eder.”
Yazarken ve her okuyuşumda lezzetin doruğunu yaşadığım bu eserlerim ufkumda yaşadığım Dolunay’da bütün uzuvlarımdan damıttığımdır. Yolun kıvrımlarında ilerleyişte, puslu halini küreleyişte güneşten feyizli rehber niteliğinde gördüğüm eserlerimdir. Ya Rab şükürler olsun nimetlerinden nasibime düşene.
Duamız neslimize ötelerden ekilen tarlamızdandır. Derinden yükselen seslenişin zifiri karanlığı aydınlatan kapıya dil oluşturduğu ruhumdan iz düşümlerim. Yaratılmışa muhabbet duyan gönüller halkasının evrenin zikir sesi olması zikrimden kitaplarıma yansı ritimdir.
Haya gözenekleri değerler haznesinden sızıntısız maya ile dokunmuş ruhumun iz düşümleri, değişik başlıklar altında bütün renklerin zenginliğiyle arkına davette ezberim.
Öyle ki;
Uykularımda ışığını ruhuma yansıtan ehil ritmin muhabbet davetinden heyecanla uyanarak, not düştüğüm sözlerim bu kitabımda da azımsanmayacak kadar yer aldı. Bu emin zikrin muhabbetinde elin ve gözün, kalemle meşguliyet kazanımı görünendir. Zikrin görünmeyen muhabbeti adanmışlık çağrısına icabettir, uykuda da gelişi kulun her an ibadet halinde olduğunun bu pencereden görünümüdür. Ötelere taşınmanın parayla kazanılandan ibaret olmadığı, tarihten feyizlenilene bakıldığında gönül hududunun içe ve dışa yansıttığı ses dalgalarından okunduğu görülür.
“Yaşamı asil kılan varlıklara edilen hürmettir.” Tamiri mümkün olana -nimete- usta elden bakan kalkan olmalıdır. Dertten söyleyen çoklu paylar nimeti. Yaşamın bin bir türlü hali var, burada da çok renkli yardan tutan eli var.
Yüreğimin tuttuğu ritim bu, yardan düşmesin kimse.
Dualarım sizinle.
Kalbi selamlarımla, şiir duruşu türkü derinliğinde yaşam muhabbeti dileğimle” şeklinde ifadeleriyle eserleri hakkındaki düşüncelerini ve yazım sürecinde yaşadığı hissiyatı samimiyetle okurlarıyla paylaştı. Yazmanın edebiyatın kendisi için oksijen kadar önemli olduğunu her söyleşisinde paylaşan Şair Aksu, bu tutkusunun damakta bıraktığı lezzetin tarifini mümkün görmediğini dile getirdi.