Seçim İşte Öyle Bir şey
Tavlama ve avlama işleri başlıyor. Sezon açılmak üzere… Vatandaşlarımız birkaç aylığına değerlerine değer katacak. Seçimden seçime el sıkanlar seçimden sonra can sıkacaklar.
Aslında her 4-5 yılda bir tekrarı yapılıyor ve yapılandırılıyor. Vatandaşların kıymete bindiği zaman geliyor.
Ufak tefek masalarda başlayan hararetli konuşmalar .Yine benim sevgili vatandaşlarımın kimileri çekimser kalarak uzaktan izlemeye, kimileri ise yandaşlık yapmaya, bazıları da bir şeyler kapma hazırlığında hayallerini kuracaklar.
Vatandaşı düşünen var mı diye sorsam ortalık sessizliğe bürünecek. Birileri yükselirken birileri de alçak sürünmeye devam edecek.Seçim süreci İşte böyle bir şey…
Bu kaçıncı bahar diye sorsam yine cevap alamayacağım, çünkü ortalıkta atılan naralar ya da sloganlar insanı etkilemiyor demiyorum. Bende kapılıyorum yaldızlı sözlerin cazibesine.
Elde değil. Her verilen sözü yapılacak zannederek nefesimize nefes katıyorlar.
Ufak tefek dönerlerde geldi mi sanki hep böyle gidecek zannediyoruz. Seçimler bitti mi selamda kesiliyor bıçak keser gibi.
Beklemek gerekir 4-5 sene sonrasını. Tabi ki sağ olana… Birde bu işten gerçekten fayda görenler yok mu, olmaz mı, onlar güçlü olan tarafı seçerler. Kim kazanırsa kazansın onlar mutlaka kazanmalıdır. Kazanmazsa olmaz. Kaybedenler muhalif kazananlar aktif olur. Çünkü hesap devri bu…
Gerçi bıçak döner sap döner gün olur hesap döner derler. Birilerinin döndüğü gibi…
Seçim İşte öyle bir şey…
Sonuç olarak şöyle bitireyim. Hani bir hikâye anlatılırdı ilkokul kitaplarında. Bir gün tilki ormanda gezerken bir ağacın üstende bir karga görür. Ağzında bir parça peynir…
Yenice almış bir kenarda yiyecek. Tilki bunu görür de durur mu…“Ey dağların sultanı” der. Karga kulak kesilir. “Eğer tüyleriniz kadar sesinizde güzel ise sizin üzerinize bu ormanda başka bir hayvan yoktur” der.
Bunu duyan karga “GAK” der ve peynir ağzından düşüverir. Tilki hemen oracıkta alır ve afiyetle yer. Der ki, her uyanık bir uyuyanın sırtından geçinir…
Seçim İşte böyle bir şey…