ŞEHİRDEKİ MERHAMETSİZLİK HASTALIĞI

ŞEHİRDEKİ MERHAMETSİZLİK HASTALIĞI Yıllardır bu şehrin tarihine, kültürüne övgüler, yazılar video çalışmaları yapan, bu kentin geçmişten gelen ruhunu en iyi yansıtan bir Maraş sevdalısı insandım. Eski Maraş gerçekten güzeldi ve harika insanlar vardı, biz bunun adına “Maraş insanı” derdik. Peki; bugünkü Kahramanmaraş’a baktığımızda şehirde insan profillerinin değiştiğini görüyoruz. Şehrin coğrafi yapısı çok güzel, ama içinde […]

onyurt mustafa

ŞEHİRDEKİ MERHAMETSİZLİK HASTALIĞI

Yıllardır bu şehrin tarihine, kültürüne övgüler, yazılar video çalışmaları yapan, bu kentin geçmişten gelen ruhunu en iyi yansıtan bir Maraş sevdalısı insandım. Eski Maraş gerçekten güzeldi ve harika insanlar vardı, biz bunun adına “Maraş insanı” derdik.

Peki; bugünkü Kahramanmaraş’a baktığımızda şehirde insan profillerinin değiştiğini görüyoruz.

Şehrin coğrafi yapısı çok güzel, ama içinde yaşayan insanlar, neden bu kadar acımasız ve merhametsiz oldular. Bir deprem yaşadık, acılar gördük, benim bildiğim acılar, yokluklar insanı olgunlaştırması gerekirken, bu şehirde insanlar pek de ders almamışlar, yani bozulmuşluk tavan yaptı.

Başımızdan geçen bir olayı nakletmeden geçmek istemiyorum; deprem den sonra hepimiz sonbahardaki yapraklar gibi, bir yerlere savrulduk, geri memleketimize döndük.

Oturduğumuz evin sahibi, kendi geleceğini söyleyince, biz kiralık ev aramaya çıktık.

Kiralar fırlamış,vicdan ne arar;

Emlakçı-ev sahibi işbirliği tam bir fırsatçılığa dönmüş, borsa grafiği gibi çalışıyor; yok memur olma şartı,bir yıllık, altı aylık peşin,memur kat sayısına göre kira artışı, emekli ye ev vermeme,hasarlı daireyi kiraya verme çabası,daha neler,neler!

En nihayet bir emlakçıdan,Bin evlerden 6 aylığı peşin bir ev kiraladım. Mayıs ın 14 ‘üne, nakliyatçıya 16000-TL vererek evi taşıdım.Eşyaları indirdik ,nakliyatçının parasın ödemeye aşağı indim, bir de göreyim ,binanın giriş kapısında bir tebliğat;10 gün içerisinde binayı boşaltın,yıkılacak.Bina da çatlak yok,az hasarlı, emlakçı bize rezerv alanın ın içinde kalan daireyi kiraya vermiş!

Elimizdeki paranın hepsini ev sahibi ve emlakçiye verdik,yani bir şok yaşadık! Emlakçiye koştum; adam, abi bizde bilmiyorduk demesin mi,10 bin tl komisyonu aldım, geriye kalan nakliye 6 aylık peşin parası ne olacak dedim,abi sabırlı ol çözeceğiz cevabını alıyorum. Biz bu arada ev aramaya çıktık,15.binden aşağı ev yok,20 güne yakın aynı evde açılmamış kolilerin arasında ailemle bir kaos yaşadık, sonunda 1 dakika da peşin ödediğim paramdan bölük, börçük 50 bin liramı alabildim,86 bin lira harca,36 bin lira zarar! Yaşadığımız manevi sıkıntı da çabası. Sonunda kurumsal çalışan bir emlakçıdan 15.bine başka bir daire tuttum ve yeni yere taşındım.

Kurumsal çalışmayan emlakçılardan uzak durmak lazım. Sevgili dostlar; her halde benim yerimde olmak istemezdiniz!

Şehirde yaşananlardan sadece bir örnek sundum, geriye kalan entrikaları siz düşünün!

Toplumsal yozlaşma; toplumun çoğunluk kesimi genellikle etik, sosyal veya kültürel bakış açısından gerileme veya bozulma sürecidir. Değerlerin yok olması, olumsuz anlamda değişmesi ve toplumun olumsuz sonuçlarla karşılaşması olarak ta ifade edebiliriz.

Ekonomik çıkmazlar, sosyal çatışmalar, siyasi istikrarsızlık, kültürel değişimler, teknolojik ilerlemeler, toplumsal değerler erozyonu ve demografik değişiklikler gibi sebepler yer alabilir. Bu etkenler toplumun normları, değerleri ve davranışlarını olumsuz yönde tetikleyerek, toplumsal yozlaşma sürecini başlata bilir.

Bunca etkenlere rağmen bozulmayan, mayası sağlam insanlara selam olsun! Bir deyişle yazımızı bitirelim;

“Mayası bozuk olan hamurdan ekmek olmaz, kanı bozuk olan insandan adam olmaz!”

Hoşça kalın!

Mustafa Önyurt

 

 

 

 

 

Exit mobile version