Sersem Yaylası İçin Feryat: “Doğayı Paraya Değil, Geleceğe Teslim Edin!”
Kahramanmaraşlı köylülerden yürekten çağrı: Sersem Yaylası rant uğruna beton yığınına dönüştürülmesin!
Kahramanmaraş’ın en bakir doğa harikalarından biri olan Sersem Yaylası, sessiz sedasız yürütülen bir genişleme planı nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Yayla çevresindeki köylüler, doğanın ve geçmişin emaneti olan bu cennet köşenin “rant uğruna” elden gitmesine karşı seslerini yükseltti.
“Başkonuş gitti, Sersem gitmesin!”
Onikişubat ilçesine bağlı köylüler, Başkonuş Yaylası’nda yapılan tesislerin sınırlarının genişletilerek Sersem Yaylası’nı da içine alacağı iddiasına tepki gösterdi. Topçalı Muhtarı Mustafa Özdemir ve Suluyayla Muhtarı Adem Köse’nin de katıldığı açıklamada köylüler, “Bir yayla daha kaybolmasın” diyerek çağrıda bulundu:
“Sersem Yaylası Kahramanmaraş’ın nefesidir. Bu nefesi kesmek, hem doğaya hem de geçmişimize ihanettir. Biz bu yaylanın tellerle çevrilmesine, betonla boğulmasına asla izin vermeyeceğiz!”
Tel Örgüler ve Bariyerlerle Kapatılan Doğa
Köylüler, Başkonuş bölgesinde faaliyet gösteren tesislerin köy yollarını kapattığını, meraların bariyerlerle çevrildiğini belirtti.
“Atalarımızdan kalan yayla yolları artık bize yasak! Bariyerlerin ardında çocukluğumuz, anılarımız, hayvanlarımızın otladığı topraklar var. Bu sadece bir doğa gaspı değil, kültürel bir yıkımdır!”
Ekolojik Felaketin Eşiğinde: “Bir Tesis Uğruna Bir Yayla Yok Edilmesin”
Yöre halkı, genişleme planlarının jeolojik, ekolojik ve biyolojik dengeyi bozacağını vurguladı.
“Bu topraklar yüzlerce yıldır insan eli değmeden yaşam alanı oldu. Şimdi iş makineleriyle kazılacak, betonla doldurulacak. Birkaç kişinin kazanacağı paranın bedelini doğa ödeyecek, çocuklarımız ödeyecek!”
“Meralar Kaybolursa, Geleceğimiz Kaybolur”
Açıklamada, mera alanlarının imara açılmasının hayvancılığın ve köy yaşamının temeline darbe vuracağı da dile getirildi:
“Bugün ‘turizm’ adı altında verilen her karış mera, yarın hayvancılığın sonunu hazırlıyor. Ülke olarak yeniden üretime, toprağa, doğaya döndüğümüzde bu alanlara muhtaç kalacağız. O zaman çok geç olacak!”
“Bu Topraklarda Hatıralar Var, Geçmiş Var, Ruh Var”
Köylülerden yaşlı bir vatandaşın sözleri yürekleri dağladı:
“Ben 70 yıldır o yaylada çadır kurar, hayvan otlatırım. Her ağacında bir hatıramız, her taşında bir geçmişimiz var. Şimdi o yerleri çitlerle çeviriyorlar. Bizim nefes aldığımız yerleri bizden alıyorlar!”
“Devletimiz Bu Haksızlığa Göz Yummasın”
Köylüler, Orman Bölge Müdürlüğü’ndeki bazı yetkililerin işletmelere alan açmak için çaba gösterdiğini öne sürerek sert konuştu:
“Birileri rant uğruna bu güzelliği yok etmek istiyor. Biz devletimizin adaletine güveniyoruz. Bu haksızlığa izin verilmemeli! Sersem Yaylası birilerinin kazanç hırsına değil, halkın geleceğine hizmet etmeli!”
“Sersem Yaylası Doğal Kalsın!”
Köylüler, yetkililere seslenerek son bir kez uyardı:
“Sersem Yaylası Kahramanmaraş’ın vicdanıdır. Eğer bu yayla betonlaşırsa, sadece doğa değil, bir kültür, bir hafıza da yok olacak. Bu güzelliği koruyalım, torunlarımıza bırakacağımız bir doğa mirası olarak saklayalım.”
Bir Çağrı, Bir Sorumluluk
Sersem Yaylası’nın kaderi sadece köylülerin değil, tüm Kahramanmaraşlıların, çevrecilerin ve yetkililerin sorumluluğu.
Bu ses artık duyulmalı:
“Doğayı paraya değil, geleceğe teslim edin!”