Denim üretiminde bir dünya markası olan Kahramanmaraşlı Şirikçioğlu Mensucat, “Susuz Boyama” ve “Lazer Teknolojisi” kullanarak gerçekleştirdiği çevreci üretimle dünya pazarlarında hem markasına hem de Türk tekstilinin itibarına güç katıyor.
Denim üretiminde Türkiye’nin en büyüğü, dünyanın ise sayılı firmaları arasında yer alan Şirikçioğlu Mensucat, susuz boyama ve denim kumaştaki efekt, yıpratma ve yırtma işlemlerini lazerle yaparak gerçekleştirdiği çevreci üretimi ile dünya pazarlarında markasına değer katıyor, Türk denim sektörünün itibarını güçlendiriyor, su, arıtma ve enerjiden yüksek oranda tasarruf sağlıyor.
Gelişen sanayileşme, nüfus artışı ve doğal kaynakların hızla tüketilmesi gelecekte bunlara ihtiyaç duyacak nesiller için kaygı verici bir tablo ortaya çıkarırken, çevrenin de günden güne daha da kirlenmesine neden oluyor. Bu kirlilikte ise fabrika atıkları önemli bir rol oluyor.
Merkezi Kahramanmaraş’ta bulunan Şirikçioğlu Mensucat, sıfır atıkla çevreyi koruyor. Susuz boyama ve lazer teknolojisi sayesinde Su Arıtma Tesislerini bile devre dışı bırakmaya hazırlanan firma, çevreci üretimde “rol model” olma geleneğini sürdürüyor.
Şirikçioğlu Mensucat Yönetim Kurulu Başkanı Atıf Şirikçi, kurulduğu günden bu güne dünya standartlarına uygun olarak üretim yapmayı ilke edinen bir firma olarak, gerçekleştirdikleri yatırımlarla yaptıkları yeni nesil çevreci üretim tekniklerini anlattı.
DOĞAL KAYNAKLAR TÜKENİYOR
Dünyada bulunan doğal kaynakların bilinçsiz bir şekilde kullanılması, endüstrileşme ve hızlı nüfus artışı sonucunda kaynakların hızla tükendiğini ifade eden Atıf Şirikçi, gelecek nesillerin de ihtiyacı olacak bu doğal kaynakların en fazla tükendiği sektörlerin başında da tekstilin geldiğini, bu nedenle firma olarak sosyal sorumluluk bilinci gereği bu kaynakları sürdürülebilir kılmak için yeni yatırımlar gerçekleştirdiklerini ifade etti.
Tekstil, suyun ve kimyasalların oldukça yoğun kullanıldığı sektörlerin başında geldiğini, küresel ısınma sonucu da suyun öneminin gittikçe arttığını ifade eden Şirikçi, firma olarak denim üretiminde artık su kullanmadıklarını vurgulayarak, şunları söyledi:
“Bilindiği gibi denim; kot kumaşının teknik ve global adıdır. Denim ürünler eskiden birçok yıkama işlemine tabii tutuluyor, giysilerin renkleri açılıp üzerindeki efektler çoğaldıkça işlem sayısının artışına paralel kullanılan su ve enerji miktarı da aynı oranda artıyordu.
SIFIR SU KULLANIMI
Firma olarak Ar-Ge ve Ür-Ge projeleriyle yaptığımız yatırımlarla iplik boyamada artık suya ihtiyaç duyulmayan teknoloji kullanmıyoruz. Dokumada da aynı şekilde su israfımız yok. Susuz boyamanın yanı sıra denim kumaştaki efekt, yıpratma ve yırtma işlemlerini de lazer teknolojisi ile yapıyoruz. Yani kumaşı yakarak renk veriyoruz. Eskiden bu efektler yıkama ve taşlama ile yapılırdı. Şimdi kaliteden hiçbir ödün vermeden bu işlemi sıfır su kullanımı ile lazerle yapıyoruz.”
HEM ÇEVRECİ HEM EKONOMİK
Atıf Şirikçi, çevreci üretimin aynı zamanda ekonomik olduğuna da dikkati çekerek, su kullanımı, su arıtma ve enerjiden yüksek oranda tasarruf sağladıklarını, Boyama Atölyelerindeki Su Arıtma Tesislerinin artık atıl duruma geldiğini ifade etti.
DEVLETİN TEŞVİK ETMESİ ÖNEMLİ
Eskiden hergün boyama atölyesindeki tonlarca suyun arıtılarak doğaya bırakıldığını anımsatan Şirikçi, bu üretimin ülke genelinde yaygınlaşması için devletin teşvik edici çalışmalar yapmasının önemli olduğunu ifade etti
Şirikçi, çevreci üretimin hem markalarına hem de Türk tekstil sektörünün itibarına değer kattığını belirterek, “Çünkü, Türk tekstili dünyada önemli bir değer. Buna bir de çevreci üretim eklendiğinde itibarımızın taçlandığını söyleyebiliriz. Uluslararası pazarlarda alıcılar artık ürünün kalitesinden önce nasıl üretildiğine bakıyor.
İngilizce ‘Sustainability’ kelimesinin Türkçe’mize çevirisi olan Sürdürülebilirlik konusunda dünya pazarları çok duyarlı. Yani çevreci yaklaşımlar her geçen gün öne çıkıyor. Bu yüzden sadece denimde değil her üretimde çevreci yaklaşımların artmasını umut ediyoruz.”
Şirikçioğlu Mensucat Yönetim Kurulu Başkanı Atıf Şirikçi, sürdürülebilir denim üretim yöntemleri ile doğayı korurken pozitif bir dönüşümünde parçası olmanın mutluluğunu yaşadıklarını sözlerin ekledi.