Serde yazarlık ve şairlik var, Elhamdülillah.
Fırsat bulduğum her yerde, kitaplarda, dergilerde ve gazetelerde yazdığım ve açıkladığım gibi, sosyal medya denilen facebook ve twitter gibi internet araçlarında da görüş ve düşüncelerimi açıklıyorum.
Sosyal medyadaki görüş ve düşüncelerime ait örnekleri aşağıda sıralamadan önce şu hususu da ayan-beyan bildireyim. Kimileri sosyal medyayı kendi özel sorunlarını bildirim ve açıklama yeri, içinde biriktirdiği şeyleri söyleyip de deşarj olma yeri, kimi sosyal medyayı kendi şahsi tanıtım ve reklam yeri olarak görse de, benim sosyal medyadaki maksadım, toplumun daha da gelişmesi ve nitelikli fertlerden oluşan, ahlaki temelleri sağlam bir cemiyet teşkili için sosyal medyayı bir vasıta görüyorum ve bu doğrultuda kullanıyorum.
Eve, bu mühim açıklamadan sonra şimdi sosyal medyada paylaştığım görüş ve düşüncelerimi sizlere buradan da takdim ediyorum:
1- Eskiden, “zamane insanı dünyevileşti” diyerek işin içinden çıkıyorduk. Artık bu söz bile yetersiz kalıyor.
Zamane insanı seviyesizleşti. Çünkü dünyevileşmek de bir seviye imiş. Artık, seviye-meviye kalmadı, “zamane insanı çukurlaştı” demek daha doğru.
2-“Doğu ile Batı, Hilal ile Haç, Hak ile Batıl arasında bir hesaplaşma olmadan tarih defteri kapanmayacaktır.”
3-Kapitalizm ile
İslam asla bağdaşmaz.
Bu hususta binlerce gerekçeden ikisini dikkatlerinize sunuyorum:
a)Kapitalistler “insan ihtiyaçları sınırsız, kaynaklar sınırlı” yalanıyla hareket ediyor. İslam “insanın temel ihtiyaçları sınırlıdır, Allah’ın nimetleri sınırsızdır” gerçeğini bildiriyor.
b)Kapitalistler “israf edin, rezil olun, biz kazanalım” diyor. Kur’an-ı Kerim’de Yüce Allah tarafından “yiyiniz, içiniz, ancak israf etmeyiniz” emri bildiriliyor.
4- Ufkunun genişliği kadar yer kaplarsın bu hayatta.
Neyin peşindeysen onunla eş değerdesin ancak.
5- “Fakir Ülkelerde Çocuk Var, Çocukluk Yok.”
Kahrolsun vahşi Kapitalizm.
“Çocukların eli, fabrika makinalarını değil, eğitim materyallerini tutmalı.”
6- Bizden geriye iki şey kalır: “Resim ve İsim. Resim de solar bir gün. Kalan tek şey: İsim. İsmi de İnsanlar unutsa, Allah unutmaz.”
7- “Dünya’daki madi
işlerin peşinde koşmakta, para, mal, makam, servet gibi dünyevi menfeatleri
kovalamakta, o kadar hızlı gittik ki, Ruhumuz çok arkalarda kaldı.
Biraz
durup soluklanalım da Ruhumuz bize yetişsin.”
8- Dünya ile aramda “doku uyuşmazlığı” var. Ne ben bu Dünya’yı anladım. Ne de bu Dünya beni anladı.
Esasında her Müslüman böyle düşünmelidir. Dünya ile iyi anlaşan birisi, iyi bir Müslüman olamaz.
9- “Dünya kalbinizde değil, elinizde olsun.” Yani, Dünya’da çalışıp çabalayalım, ancak, onu sevmeyelim. Onu yalnızca üzerinden geçilen bir köprü, altında konakladığımız bir ağaç gibi görelim.
10-Çocukluğumda, bir ölüm haberi duyduğunda “kurtuldu” diyen bir yaşlı Zat vardı. O vakit bu sözün manasını anlayamıyordum.
Ben de eğer bir kişi son anına kadar iman ve ibadet üzere yaşamışsa, ölüm haberini duyduğumda aynen bu sözü söylüyorum. “Kurtuldu.”
Yaşlandım ve gerçekleri anladım artık. İnşallah, Biz de iman ve ibadet ile, takva ve ihlas ile bu Dünya’dan kurtuluruz bir gün.
11- Mekke, Medine ve Kudüs’ün Yönetimi Ümmet’in oluşturacağı bir Birlik tarafından sağlanmalıdır.
12-Ekonomik gelişme için 3 şart:
a)Tam Özgürlük
b)Sermaye Birikimi
c)Sağlam Sistem
13- “Kimin yolunda gittiysen, kime yaranmaya çalıştıysan, kimin için yazıp çizdiysen, kimden alkış beklediysen git mükafatını o versin” derse Yüce Rabbim.
Ne olur acaba o gün mahşer meydanında halimiz.Bunu her mü’min düşünmeli ve riyadan, gösterişten kaçınmalıdır.
14- “Bir elime güneşi, diğer elime ayı verseler yine de İslam Davası’ndan vazgeçmem” diyen bir Peygamberin (asm), “bir elime malı, diğer elime makamı verseler her şeyden vazgeçerim” diyen Ümmetiyiz.
Maalesef.
15-Ekabirlik kaybettirir.
Hem siyasette, hem ticarette ve hem de hayatın diğer alanlarında.
Kibir, insanın başının belasıdır. “Kibir, insanın beline bağlanmış bir taştır, ne uçurur, ne de yüzdürür.” Bu söz bir Âlim’in sözüdür ve çok manalıdır.
16- Geçen aylarda peşpeşe tatiller denk gelmişti. Bunun üzerine şunları yazmıştırm: “Salı (23 Nisan) tatil, daha sonra Çarşamba (1 Mayıs) tatil, iki hafta sonra 19 Mayıs Pazar (oh iyi ki Pazartesi’ne denk gelmedi 🙂 ) hafta içine denk gelseydi tatil olacaktı. Bu kadar tatili çok olan bir Ülkede ne üretim olur, ne gelişim olur.”
17- “Aynı şeyi yaptığı halde farklı sonuç bekleyenler ancak salaklardır.”
Albert Einstein
Ahlaksız TV dizileri Toplumdaki gençleri her türlü rezalete özendirirken, bu Toplumda ailenin güçleneceğini beklemek ahmaklıktır.
Ve işin ilginç yanı, bu Ülkede hemen hemen herkes TV Dizilerinden rahatsız ve aile yapımızı bozduğunu düşünüyor ve buna rağmen neredeyse hemen hemen herkes bu ahlaksız TV Dizilerini hem kendileri izliyor ve hem de çocuklarına da izletiyor.
Bu kafayla bu Toplum iflah olmaz. Ve bile bile ateşe doğru koşana da merhamet edilmez.
Biz Toplumdaki bu duyarsızlığa rağmen, sırf rıza-i ilahi için, Allah rızası için bu Toplumdaki fertleri ikaz edeceğiz ve doğru yolu göstereceğiz, Elhamdülillah.
Ahmet SANDAL