Ultrasonik Teknoloji ile Suyun Kalitesi Artıyor

Başlıklar1 ASKİ Su Arıtma Dairesi Başkanı Nuri Kali: Ultrasonik Teknoloji ile Suyun Kalitesi Artıyor2 “Suyun Kalitesini Artıran Bir Sistem”3 “Sulama Suyunun İçme Suyundan Ayrılması Gerekmektedir”4 “Ülkemizin Aktif Karbon Üreticisine İhtiyacı Var” ASKİ Su Arıtma Dairesi Başkanı Nuri Kali: Ultrasonik Teknoloji ile Suyun Kalitesi Artıyor Furkan KARATAŞ/ ANKARA / BHA ASKİ (Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi) […]

BHA HABER ICI 6 4

ASKİ Su Arıtma Dairesi Başkanı Nuri Kali: Ultrasonik Teknoloji ile Suyun Kalitesi Artıyor

Furkan KARATAŞ/ ANKARA / BHA

ASKİ (Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi) Su Arıtma Dairesi Başkanı Nuri Kali, su arıtma teknolojileri ve su yönetimi konularına dair değerlendirmelerde bulundu. Kali, ultrasonik ses sistemlerinin su kalitesini artırmadaki rolünü ve aktif karbonun su arıtma süreçlerindeki kullanımını detaylarıyla anlattı.

“Suyun Kalitesini Artıran Bir Sistem”

Kali, ultrasonik ses sistemlerinin özelliklerini ve etkisini ““Normalde insanın duyabileceği bir frekans aralığı bulunmaktadır, 20 ile 20.000 HZ arasında. Ancak ultrasonik ses sistemleri, 20 HZ ile 120.000 HZ arasında ses yaymaktadır. Bu sistem suyun içinde kullanılır. Sistem çalıştığında suyun içindeki mikroorganizmaları, özellikle mavi-yeşil alglerin büyümesini engelleyen mikro alt dediğimiz küçük organizmaları etkisiz hale getirir. Alglerin üremesi azalır çünkü algler suya enzim salgılar, bunların bazıları toksik etkilere neden olabilir hatta öldürücü olabilir. Bu konuda ulusal basında ve internet üzerinde bilgiler bulunabilir. Bu toksinler barajlarda bulunan canlıları, hatta filler gibi büyük hayvanları bile öldürebilecek düzeyde olabilir.

Aynı zamanda, suya eklenen enzimler suya koku verir. Biz ultrasonik sistemini kullanarak mikroorganizma büyümesini engelliyoruz ve kontrol altına alıyoruz. Böylece organik madde artışını engelleyerek kötü koku oluşumunu önlüyoruz. Ultrasonik sistem, yüksek frekansta ses kullanarak alglerin üremesini durdurarak suyun kalitesini artıran bir sistemdir.” ifadeleri ile açıkladı.

“Sulama Suyunun İçme Suyundan Ayrılması Gerekmektedir”

Kali Ankara, su kaynakları açısından taşıdığı ciddi riskleri azaltmak için suyun etkin kullanımı ve yönetimi konusunda “Ankara su kaynakları açısından ciddi bir risk altında bulunmaktadır. Bu riski en aza indirmenin en önemli yollarından biri, yağışlı dönemlerde suyun mutlaka havzalarda, yani su toplama bölgelerinde toplanmasıdır. Bu amaçla yeterli sayıda ve kapasitede barajlarımız bulunmaktadır. Bu barajlar yağışları toplayarak suyun depolanmasını sağlar. Ayrıca suyun ikinci kez kullanımı da önemlidir. Örneğin, binaların ve büyük sitelerin çatılarından gelen sular toplanarak sulamada kullanılabilir. Kritik dönemlerde suyun bu şekilde ikinci kez kullanımı, içme suyu kaynaklarının korunmasına yardımcı olur.

Bununla birlikte, sulama suyunun içme suyundan ayrılması gerekmektedir. Şebeke suyu sadece içme suyu olarak kullanılmalıdır; bahçe sulaması gibi amaçlar için kullanılmamalıdır. Bu uygulama, suyun daha etkin bir şekilde kullanılmasına olanak sağlar. Ayrıca, barajlarda su kalitesinin korunması da büyük önem taşır. Bu amaçla, barajlara gelen kirli suların deşarjı önlenir ve su kalitesi korunur. Bu da suyun arıtma süreçlerinde daha az işleme tabi tutulmasını sağlar ve sonuç olarak su tasarrufu sağlanmış olur.” ifadelerini kullandı.

“Ülkemizin Aktif Karbon Üreticisine İhtiyacı Var”

Su arıtma süreçlerinde aktif karbonun rolünü vurgulayan Kali “Aktif karbon sularda eğer arıtma ile gideremediğimiz organik maddeler varsa, çoğunluğu mikro kirli olarak tarif edilir. Bunlar varsa, bunların giderimi için kullanılır. Türkiye’de aktif karbon üretimi ile 3-4 tane firma çalıştığını biliyorum. Hatta Ankara’nın Kazan ilçesinde bir firma vardı. Getirdikleri kapasitenin yetersiz olduğunu fark ettim. Geçen hafta onların bir grup aktif karbonunu denedim. İlgililere ancak yeterince etkili olmadığını söyledim.

Aktif karbon elbette doğru bir tercih. Ülkemizde dövizin yurtdışına çıkması büyük bir sorun. Aktif karbonun kaynağı ile ilgili TÜBİTAK desteği ile bazı çalışmaların olduğunu biliyorum. Kaysı kabuklarından yararlananlar olduğu gibi ceviz kabukları da kullanıyorlar. Bir firma ise meşe kabuklarından üretim yapmaya çalıştı ancak henüz başarılı olamadı. Yurtdışında ise genellikle hindistancevizi kabukları temel tercih. Tabii burada ürünün yetiştiği ülke belirleyici oluyor, örneğin Çin bambudan üretiliyor. Türkiye’de kömür bazlı üretim de mümkün ancak bu yönde faaliyet gösteren bir aktif karbon üreticisi duymadım. Çünkü böyle bir durumda kesinlikle bize ulaşırlardı gerçekten ülkemizin aktif karbon üreticisine ihtiyacı var.” ifadelerini kullandı.

BHA HABER ICI 7 5

ASKİ (Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi) Su Arıtma Dairesi Başkanı Nuri Kali röportajın ardından, Birlik Haber Ajansı BHA İdari ve Dış İlişkiler Müdürü M.Ali Bulur,  BHA Kurumsal İletişim Müdürü Saime Halaç ve BHA editörleri ile konu hakkında fikir alışverişinde bulundu.

Exit mobile version