8 MİLYON MU BÜYÜK, 2 MİLYAR MI?
Dün yani 5 Ekim 2025 günü Ankara’da gerçekleştirilen Filistin ve Gazze’ye destek mitingine katıldım. O miting sırasında bir taraftan “Kahrolsun terörist siyonist İsrail ve onun yardakçısı ABD yönetimi” diye haykırırken, bir taraftan da kendi kendime “bu benim kaçıncı Filistin ve Gazze’ye destek mitingine katılmam” diye bir soru sordum ve tefekkür eyledim.
Ah, ah, belki 100 belki 1000 oldu, mitinglerde terörist siyonist İsrail’i ve onun suç ortağı ABD yönetimini telin edişimiz. “Lanet lanet lanet” tüm terörist siyonist İsrail ve onun yardakçısı ABD yönetiminin üzerine olsun.
Haykırıyoruz böyle. İçimiz sanki bir öfke ve hüzün yumağı ile dolu. Lanet ederek öfke ve hüznümüzü dışa vuruyoruz.
Sırf mitinglerde değil. Her gün her gün lanetliyoruz.
Ah, ah, özellikle 7 Ekim 2023’ten beri Filistin’de ve Gazze’de Müslümanlara yönelik insanlık dışı katliam ve soykırım ortamında her gün her gün terörist siyonist haydut katil Benyamin Netanyahu denilen şerefsiz katili ve onun yardakçısı, suç ortağı manyak Donald Trump’ı lanetliyoruz.
İçimiz hüzün yumağı. Yüreğimiz öfke dolu.
Ve 7 Ekim 2025 tarihinin bir gün öncesindeyiz şimdi.
Filistin’de ve özellikle Gazze’de tam 2 yıldır zulüm yeri-göğü inletiyor. Zalimler, yani terörist siyonist İsrail ile onun yardakçısı ABD, 2 yılda çoğu çocuk olmak üzere 100 bin Müslümanı, çoluk çocuk demeden, yaşlı genç dinlemeden ve kadın erkek ayırmadan katletti.
Bu katliamların sorumluları bellidir.
Trump da bu katliamdan sorumludur ve o manyak da Uluslararası Adalet Divanında (Lahey Adalet Divanında) eli kanlı katil Benyamin Netanyahu ile birlikte yargılanmalı ve idama mahkum edilmelidir.
Bunu diliyoruz, istiyoruz da. Elbette bu ahvalde zor.
Bunu elbette ne göstermelik BM yapabilir, ne de başka uluslararası bir kuruluş yapabilir.
Bunların hiçbirinden umudumuz yok.
Ancak Allah’ın izniyle sivil inisiyatif dediğimiz Dünya çapındaki oluşumlar ve örneğini çok yakında gördüğümüz her milletten insanın bir araya gelerek gemilerle Gazze’ye yardıma giden gönüllü direnişçiler filosu (SUMUD filosu) uygulamaları daha da büyürse ve bu uygulamalar daha da genişlerse bu gelişme siyonizmin sonu olacaktır.
Kibar Feyzo isimli meşhur bir film var. O filmde köy halkını tek başına kafasına göre, hile ve desiselerle yöneten bir ağa var. O ağanın filmin sonunda, (Feyzo’nun da tesiriyle köylülerin bilinçlenmesiyle) korkudan bir kaçış sahnesi var ki, evlere şenlik. Köyün ağası “tabanları yağlayıp da kaçıyor, son sürat.” Manyak Donald Trump ve katil Benyamin Netanyahu, nalları yağlayıp kaçmaya fırsat bulamayacak, inşallah. Dünya’nın tüm mazlum halkları bu iki adi alçak herifi asacaklar, inşallah.
Olur mu olur!
Bu dua ve temenniden sonra bir şiirim var. Bu şiir kurtuluşun yolunu gösteren bir şiirdir, elhamdülillah.
Bu şiir aynı zamanda yazımızın başlığındaki “8 milyon mu büyük, 2 milyar mı büyük” sorusunu açıklayan bir şiirdir.
NÜFUS VE NÜFUZ*
*8 milyon nüfuslu terörist siyonist İsrail,
2 milyarlık Müslüman nüfusa nasıl kafa tutuyor?
Nüfus mühim değil nüfuz mühim.
Dinle şu şiiri, can kulağıyla Can!
Nüfus ile nüfuz, farkı tek harfi.
Elbette ihtiyaç duyar tarifi.
Boş ver, dinleme kaba saba herifi.
Ancak dinle, kibar, efendi, zarifi.
Nüfus ile nüfuzun farkını bil.
Haydi düşün, bu konuya eğil
İsrail’in nüfuzu, nüfusundan değil.
Sen de çalış çabala, olma rezil.
Nüfus niceliktir, nüfuz nitelik.
Kuru kalabalıktır, ancak nicelik.
İlim ve irfan olsun tek öncelik.
Ondan sonrası kırılmaz bir çelik.
Kuru kalabalıktan hayır gelmez.
Muşmula suratlı, yüzleri gülmez.
Onlar ki şükür ve sabır bilmez.
Mazlumların gözyaşlarını silmez.
Nüfuz akıl ile izan demektir.
Nüfuz denge ile mizan demektir.
Nüfuz ilim ile irfan demektir.
Kalabalıkların sonu viran demektir.
Etkili nüfus çalışır, döker ter.
Kalabalıklar yan gelip yatar.
Başı sıkıştığında korkar, titrer.
Farkı anladın artık, bence yeter.
Viran olmamak içindir bu hitap.
Elinde olsun kılıç ile kitap.
İşte ondan sonradır tüm inkılap.
Müslüman bu yoldan ne ayrıl, ne de sap.
Yardımcımız olsun Allah, Yüce Rab.
Vesselam.
Ahmet Sandal
YORUMLAR