Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
AHMET SANDAL
AHMET SANDAL

DEVLETLERİN YAPAMADIĞINI STK’LAR YAPAR: SUMUD GİBİ

DEVLETLERİN YAPAMADIĞINI STK’LAR YAPAR: SUMUD GİBİ!

Devletler özellikle bu son iki asırda, yani 1800’li yılardan sonra, diplomasi, uluslararası ilişkiler ve benzeri kavramlar ile adeta eli-kolu bağlı hale geldiler ve sanki kendi içinde yani kendi Ülkesindeki özgürlüklerini ve hareket alanını dahi biraz kaybetmişler gibi. Şunu demek istiyorum, Kuzey Kore, Küba gibi bağımsız ve diplomasi ve uluslararası ilişkilerden kendini tam soyutlamış birkaç Ülke ve ayrıca gücüne ve despotluğuna dayanarak diplomasi ve uluslararası ilişkileri, “şeyine takmayan” ve keyfince kullanan terörist siyonist İsrail ve onu yardakçısı ABD dışında kalan Ülkeler için diplomasi, bir ayak bağıdır.

Bu durumu yani diplomasi ve uluslararası ilişkiler dediğimiz kavramın, “ne kadar saçma ve ne kadar boş iş olduğunu” birçok yazımda ifade etim ve bunu burada bir kez daha ifade ediyorum.

Bir de milletlerarası hukuk diye kavram ve o da bir hukuk dalıdır ki, o da “evlere şenlik bir konudur.”

Milletlerarası hukuk kapsamında öne çıkan ve özellikle son 2 yıldır, terörist siyonist İsrail’in Filistin’de, Gazze’de yaptığı soykırımlarla gündemden düşmeyen, Birleşmiş Milletler, Uluslararası Adalet Divanı, diğer adıyla Lahey Adalet Divanı ve benzeri milletlerarası hukuk müessese ve kavramları güçlüler, zalim Devletler ve zulüm oluşumları (ABD ve İngiltere vb gibi Devletler ile İsrail gibi oluşumlar) için sadece birer laftan ibarettir.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın sık sık dile getirdiği “Dünya 5’ten büyüktür” eleştirisi esasta Milletlerarası hukuk sistemine en keskin ve en net bir eleştiridir. “Dünya 5’ten büyüktür”, derken hedefimiz ve eleştirimiz Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri olan Ülkelere (Amerika Birleşik Devletleri, Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı, Fransa, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ve Çin Cumhuriyeti’ne) eleştiri yöneltmektir. Bu beş ülkenin veto hakkı dedikleri saçma bir sistem ile ellerindeki bu acayip imkan ile uluslararası sistemi kilitledikleri ve kafalarına göre hareket ettikleri herkesin malumudur. Mesela şunu herkes biliyor, İsrail aleyhine alına her kararı ABD ve İngiltere veto ediyor ve karar uygulanmıyor. Ya da bunun tersi olan bir şey olarak Çin ve Rusya da kendi bloğundaki Ülkeler aleyhindeki kararları veto ediyor ve uygulanmıyor. Fransa’da yine kafasına göre takılıyor ve veto hakkını kullanıyor. Ve haksız olarak sistemi kilitliyor.

Bir sistem düşünün ki, o sisteme Dünya’daki 193 Devlet üye, yani BM’ye 193 üye ülke katkı sağlıyor ve BM 193 üyeden oluşuyor ve ancak bu 188 üyeye (185 Devlete) deniliyor ki, “sen bir kenarda bekle senin ağababaların şu 5 Ülke (ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin), onların keyfi isterse senin de talebin yerine gelir.” O ülke sorsa, “peki, o 5 üyenden biri dahi bunu istemezse ne olacak?” “Adamlardan yani o 5 devletten birinin keyfi istemezse, o talep ne olacak?” Cevap şu: “O durumda senin talebin çöp kutusuna atılacak.”

Ulan, bu şekildeki bir sistemi ormanda, vahşi hayatta, aslanlar, filler, zürafalar, bufalolar, yılanlar, ayılar, sırtlanlar, kurtlar, antiloplar, geyikler, tilkiler, ceylanlar, vaşaklar aralarında bir BM kursalar, daha adaletli davranıp da böyle bir “veto sistemi” getirmezler.

Ey siz BM’de veto sistemini getiren ve onu savunan yaratıklar, yani kapitalistler, yani sömürgeciler, yani Siyonistler, sizler, vahşi hayvanlardan daha aşağılıksınız.

Diyor ya Şair:

“Öttür yem borusunu öttür, öttür, borazan!

Bitpazarında sattık, kalkamaz artık kazan!

Allah’ın on pulunu bekleye dursun on kul;

Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul.

Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa;

Yaşasın, kefenimin kefili karaborsa!”

Necip Fazıl Kısakürek

Kısacası günümüzdeki kapitalist ve emperyalist sisteme eleştiri getiren bu şiiri ve şu sesleniş mühim: “Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa.”

Ben de aynı mantıkla sesleniyorum: “BM’deki bu düzeni tilkiler kurmaz, tavuklara şah olsa.”

BM denilen Teşkilat, maalesef mazlum ve zayıf Devletlerin elini kolunu bağlayan bir sinsi bir tezgahtır. Diplomasi de güçsüzleri güçlülere ezdiren sinsi bir silahtır.

Bu ahvalde “ne diplomasi, ne BM diyoruz” ve bu ahvalde “STK (Sivil Toplum Teşkilatları) diyoruz.”

Gelelim yazımızın başlığında yer alan asıl konumuza. “Devletlerin Yapamadığını STK’lar yapar. SUMUD gibi.”

Gerçekten de SUMUD kısa ismiyle oluşturulan ve Filistin’de Gazze’de mazlumlara, güçsüzlere yardım için, terörist siyonist İsrail’in zulmüne engel olmak için, Filistinli Müslümanlara insani ve tıbbi yardım götürmek için gemilerle yola çıkan, için Akdeniz’de bazı Ülkelerden (İspanya ve İtalya gibi bazı Ülkelerden) hareket eden, eylemcileri Hristiyan ve Müslümanlardan oluşan SUMUD Filosu, bu sivil toplum ve gönüllü eylem girişimi müthiş ve harika işler yapıyorlar. SUMUD (صمود) kelimesi Arapça kökenlidir ve kelime anlamı olarak “direnç, sebat, kararlılık” demektir. SUMUD’un Hristiyan ve Müslüman Eylemcileri sizleri alınlarınızdan öpüyor ve tebrik ediyorum. (Dünya’nın zulüm yönetimlerinden kurtuluşu insaf ve vicdan sahibi Hristiyan ve Müslümanların işbirliği yapmasına bağlıdır.)

SUMUD Filosu dün (01/10/2025) itibariyle terörist Siyonist İsrail’in ablukasını ve Gazze’ye, Filistin’deki mazlumlara gönderilen gönderilen insani ve tıbbi yardımları engellemesini kırmışlar ve gemilerle Gazze’ye varmışlardır. Belki tüm gemiler Gazze’ye ulaşamadı. Çünkü terörist Siyonist İsrail zorbalığını, uluslararası denizlerde de bir kez daha (Mavi Marmara’ya ve Madleen Yardım Gemilerine yaptığı gibi) göstermiş ve SUMUD Filosunun önüne çıkmıştır.

Ancak, terörist siyonist İsrail’in ablukasını kıran Mikeno gemisi Gazze karasularına ulaştı.

Devletlerin yapamadığını sivil inisiyatif ve gönüllü eylemciler gerçekleştirmiştir.Allah cümlesinden razı olsun.

Bu ahvalde şu seslenişimi herkes duysun:

Terörist siyonist İsrail’in ve onun yardakçısı ABD’nin imajını yerle bir eden 44 gemiden oluşan SUMUD Filosunun “arslan yürekli” ve korkusuz direnişçileri Allah sizden razı olsun.

Ey SUMUD filosu yiğitleri siz yalnız terörist siyonist İsrail’in ve onun yardakçısı ABD’nin değil aynı zamanda yalnız koltuğunu ve rahatını düşünen sözde Müslüman liderlerin de imajını yerle bir ettiniz. Allah bin kez razı olsun sizlerden.

Şunu da hassaten beyan ediyorum.

Yeni SUMUD Filosu daha büyük ve daha fazla gemiden oluşarak yola çıkacak. Ve yakında büyük gelişmelere herkes hazır olsun.

Sivil Toplum Kuruluşları artık Dünya’nın yönetiminde daha fazla söz sahibi olacak. Belki de STK’lar, SUMUD gibi gönüllü eylemciler, zorba Arap Krallarının ve Müslümanları ve Müslüman olsun ya da olmasın halkını aldatan tüm despotların kabusu olacak. Bu gerçeği de herkes bilsin ve duysun.

Yaşasın insani ve vicdani Sivil Toplum Hareketleri!

Vesselam.

Ahmet SANDAL

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Bu sayfanın içeriğini kopyalayamazsınız