Geçen gün Rahman Suresinde çok kere tekrarlanan “şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz” ayet-i kerimesi üzerinde tefekkür eyledim. Bu ayet-i

Hapşırık derken elbette bu yazıda bedenin hapşırıklarından bahsetmeyeceğim. Ruhumun hapşırıklarından bahsedeceğim. Ruhun da hapşırıkları olur mu demeyin. Niye olmasın, bedenin

Memleketim Kahramanmaraş şiir ve şair toprağıdır. Kahramanmaraş Yedi Güzel Adam’ın memleketidir. Yayınladığım kitapları hiçbir yayınevinde satışa sunmuyorum ve hediye babında

Yazımın başlığı önce “Fikri İktidarı Nasıl Tesis Edebiliriz?” şeklinde idi. Bu başlığı yazdım ve şöyle düşünmeye başladım: “Yazıma nereden ve

Her şeyin vakti saati var, hazırlanmana bak. Allah sana da elbet bir gün imkan, fırsat verir. Hiç umutsuz olma, hep

Nasıl ki, bir kap dolmadan taşmaz, nasıl ki bulutlar bir araya toplanıp da yığılmadan yağmurlarını yeryüzüne bırakmaz, her nesnenin, her

Ben de isterdim, hiçbir şeyi tenkit etmeden ve ne olursa olsun, hiçbir şeye karışmadan yaşamayı ben de isterdim. Ancak o

Nasıl da çaresiz kaldı insanoğlu, hani nerede çok güvendiğimiz tıp. Herkes şöyle uzun uzun tefekkür eylesin gözlerini iyice kapatıp. Bir

BİR BAKMIŞSIN  Sakın umutsuzluğa düşme, Allah’tan ümidi kesme. Bir bakmışsın çekip de gitmiş, hiç bitmez dediğin çile. Dört elle sarıl,

21 Eylül Pazartesi “ya Bismillah” diyerek yeni bir eğitim ve öğretim dönemine yine başlıyoruz Millet olarak.Haydi hayırlısı.Tüm çocuklarımıza, gençlerimize, muallimlerimize

Çağlayancerit, Kahramanmaraş’ın 11 ilçesinden birisi. Nurhak, Ekinözü ve Çağlayancerit her üçü de, küçük ilçelerimizden. Nurhak ve Ekinözü hakkında da inşallah

İnsan yaşadığı toplumdan bıkar mı? Yaşadığı toplumdaki insanlardan kaçar mı? Uzaklaşmak bir ihtiyaç mı? Niye uzaklaşmayı düşünürüz? Evet, insanlarda özellikle

Yıllar önce gördüm ben, o fettan gözleri. Unutulmaz tesir bıraktı, o bakışlar. Bak, hâlâ belli, o kor ateşin izleri. Artık

Birinci şiir Toplumu genel olarak ilgilendiren, hatta Dünya’daki tüm insanlığı ilgilendiren bir şiir. Öğüt mahiyetindedir. İkinci şiir şahsımla ilgilidir ve

Sosyal medyayı fikir ve düşüncelerimi yayınlaştırmada bir zemin gördüğüm için, bu alanı oldukça yoğun olarak yer alıyorum. Şimdi bu yazıda,

Bu yazımdan bir önce yazdığım yazının başlığı “Ayasofya Camii ve 15 Temmuz” şeklindeydi. Bu yazımın başlığı ise “24 Temmuz ve

Ayasofya Camii, geçen hafta içerisinde (10 Temmuz 2020 tarihinde) Resmi Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla tekrar ibadete açıldı. 1934 yılında yayımlanan

Tek kanatlı bir kuş, hiç uçar mı, haydi düşün.Bir tarafında ilim, diğerinde irfan olsun.Gitsin istiyorsan işlerin, doğru ve düzgün.Bir tarafında

Oğullarım Mehmet ile Abdurrahman Taha’nın şahsında tüm gençlere ve çocuklara. İnsanlığa huzur veren bu tabiatın. Değerleri bir emanet, koru oğlum.

Gururumun okşanmasından korkarım.Eleştiren ve kibrimi ezen gelsin.Riyakarlık kokan sözlerden ürkerim.Yüzüme methiyeler düzen gelmesin. Severim güven veren halim selimi.Hiç çekinmeden anlatırım

EKİNLERİ NESİLLERİ KORU ALLAH’IM *“Ancak hâkimiyeti eline alır almaz,yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya,ekini ve nesli yok etmeye çalışır.Allah bozguncuları hiç sevmez.”(Bakara Suresi,

BİR ŞİİR OKUMAK Nereden, kimden olursa olsun, önemsiz.Rastgele bir şiir okumak istiyorum.Ruhum göklere süzülmüş, kademsiz.Her gönüle şiir okumak istiyorum. Kâh

Koparmadıkça dalında bir çağla.Koşmadıkça kırlarda sağa-sola.Girmedikçe çiçeklerle kol kola,Bahar gelmiş neyleyim, ah neyleyim! Oturmadıkça bir ağaç altında.Uzanmadıkça bir dere başında.Haykırmadıkça

KADERİNİ ÇİZER İNSANOĞLU! Hep hayret etmişimdir, şu acayip hale.Azrail’i göz ardı eder, İnsanoğlu!Hayatın içinde almasa da kaale.Her adımda yanına gider,