Kur’an’da insanların özgürce düşünerek doğru ve Hak olan yolun bulacaklarına ve düşünmek suretiyle inançlarını sağlamlaştırabileceklerine dair binlerce ayet-i kerime mevcuttur. Bu nokta itibariyle insanın Kur’an’la buluşması ve aklını da kullanması şartıyla hakikate varacağı çok açıktır.
Düşünmek ve düşündürmek için onlarca metot mevcuttur. Tümevarım, tümden gelim, kıyas, temsil getirme, sebep-sonuç ilişkisi, benzerliklerden yola çıkmak, örneklerden yola çıkmak ve daha başka metotlar vardır.
Biz bu yazıda yalnızca tümevarım ve tümdengelim metotlarını öne çıkararak ve Kur’an’daki örneklerine bakarak sizleri düşünmeye ve düşündürmeye çağıracağız.
İnsanlar doğruya ve hakikate ulaşmak onlarca düşünme metodunu kullandıkları gibi daha çok şu iki yöntemden birisini de kullanırlar. Ya “tümdengelim” metodunu uygularlar, ya da “tümevarım” metodunu kullanırlar.
Yukarıda da belirtiğimiz gibi doğruyu bulmak ve hakikate ulaşmak için elbette başka yöntemler de vardır. Ancak en çok tümdengelim ve tümevarım metodu kullanılmaktadır.
Önce bu iki yöntem nedir? Bu yöntemleri bir tanımlayalım: “Tümdengelim, bütünden parçaya, kuraldan ayrıntıya, genelden özele ulaşmaktır.” Mesela, bütün balıklar suda yaşar. Bir genel kuraldır. Bu genel kuraldan bir ayrıntıya ulaşmak mümkündür. Hamsi de bir balık olduğunda göre, “o takdirde hamsi balığı da suda yaşar” sonucuna ulaşmak, genelden özele, bütünden parçaya varmaktır. Tüm insanlar ölümlüdür. Bu genel bir kuraldır. Ahmet de insandır, öyleyse Ahmet de ölecektir. Bu şekildeki bir kural, insanı doğrudan doğruya ayrıntıya ulaştırmaktadır. Bu şekildeki bir yönteme tümdengelim metodu denmektedir. Bu yöntemle insanlar hakikati elde ederler.
İnsanlar hakikate varmak ve doğruya ulaşmak için çabalamalarını yalnızca tümdengelim metoduyla sağlamazlar. Bir de tümevarım metodu var.
Tümevarım metodu, tümdengelim metodunun tam zıttıdır. “Tümevarım, parçadan bütüne, ayrıntıdan kurala, özelden genele ulaşmaktır.” Bu metoda örnekler vermek gerekirse, şu iki örneği dikkatlerinize sunuyorum. İnsanlar canlıdır, beslenir. Hayvanlar canlıdır, beslenir. Bitkiler canlıdır, beslenir. Öyleyse, tüm canlılar beslenir. Bu üç gözlemden tüm canlıların besleneceği sonucuna ulaşmak tümevarım metodudur. Bu yaşıma kadar gördüğüm tüm kuğular beyazdı, tüm kargalar da siyahtı. Öyleyse bütün kuğular beyaz, tüm kargalar da siyahtır. Bu şekildeki gözlemden tüm kuğuların beyaz, tüm kargaların siyah olacağı sonucuna varmak, tüme varım yöntemidir.
Şimdi bu noktada sizleri çok önemli bir hususta düşünmeye çağırıyorum: “Kur’an-ı Kerim’de Yüce Rabbim (cc), insanları düşünmeye ve doğru yolu bulmaya çağırırken tümdengelim yöntemiyle mi, yoksa tümevarım yöntemiyle mi örnekler vermektedir?”
Hemen belirtmek gerekirse; Kur’an-ı Kerim’de insanların düşünmesini sağlamak ve doğru yola ulaşmalarını gerçekleştirmek için hem tümdengelim ve hem de tümevarım metotları mevcuttur. Yüce Rabbim (cc) bu iki yöntemlerden hareketle ve binlerce örneklerle insanı hakikate ve doğru yola çağırmaktadır. Hatta yalnız bu iki yöntemle değil, teşbihler, benzetmeler, sebep-sonuç ilişkisi kurmak ve başka yöntemlerle de insan düşünmeye ve doğruya çağrılmaktadır.
Burada bir hususu özellikle belirtmek istiyorum: Yüce Rabbim (cc) insanları iman ve inanç esasları etrafında ve Dünya ve Ahiret mutluluğu noktasında doğruya ve hakikate çağırırken tümdengelim metodunu kullanmaktadır. Çünkü, iman ve inanç esaslarında mutlak doğruluk ve mutlak kesinlik vardır ve istisnalara yer yoktur. İnsanların Dünya ve Ahiret mutluluğu da ancak İslami Prensiplerle sağlanır. Bundan dolayı iman ve inanç hakikatleri ile Dünya ve Ahiret mutluluğu noktasında her ayet tümdengelim özelliği taşır.
Tümdengelim metoduyla ilgili ayetlere birkaç örnek: “Şüphesiz biz Allah’tan geldik ve O’na döneceğiz.” (Bakara Suresi, 156) “Onlara: “Allah’ın indirdiğine uyun.” denildiği zaman: “(Hayır,) bilakis biz, babalarımızı üzerine bulduğumuz (ve alıştığımız âdetlerimize) uyarız.” derler. Babaları hiçbir şey akletmemiş ve doğru yolu bulamamış olsalar bile mi (onların yoluna uyacaklar)?” (Bakara Suresi, 170) “Allah nezdinde hak din İslâm’dır.” (Al-i İmran Suresi, 19) “Her can ölümü tadacaktır.” (Ankebut Suresi, 57) “Şüphesiz ‘bütün kuvvet ve onur’ Allah’ındır.” (Nisa Suresi, 139) “Allah ve Resûlüne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin; sonra korkuya kapılırsınız da kuvvetiniz gider. Bir de sabredin. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.” (Enfal Suresi, 46) “Muhakkak ki, mallarınız ve canlarınız konusunda imtihana çekileceksiniz.” (Al-i İmran Suresi, 186) “Allah’a ortak koşmak (şirk), en büyük bir zulümdür.” (Lokman Suresi, 13) “Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır.” (Bakara Suresi, 179) “Siz ne yeryüzünde ne de gökte (Allah’ı) âciz bırakamazsınız. Allah’tan başka bir dost ve yardımcı da bulamazsınız.” (Ankebut Suresi, 22) “Mü’minler ancak o kimselerdir ki Allah anıldığı zaman yürekleri ürperir. O’nun ayetleri okunduğunda imanlarını arttırır ve yalnızca Rablerine tevekkül ederler.” (Enfal Suresi, 2) “Rabbimiz Allah’tır” deyip sonra da dosdoğru yaşayanlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.” (Ahkaf Suresi, 13)
Tümevarım metoduyla ilgili ayetlere birkaç örnek: “O kâfirlerle (onları İslam’a çağıran davetçinin) misali, bağırış çağırış işiten fakat hiçbir şey anlamayan hayvana seslenen (çobanın/davetçinin) misali gibidir. Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Onlar (bu özelliklerinden dolayı) akletmezler.” (Bakara Suresi, 171) “İşte bu, ellerinizle yaptığınız yüzündendir.” (Enfal Suresi, 51) “İnsanların bizzat kendi işledikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu, ki Allah yaptıklarının bir kısmını onlara tattırsın; belki de (tuttukları kötü yoldan) dönerler.” (Rum Suresi, 41) “De ki: Yeryüzünde gezip dolaşın da, Allah ilk baştan nasıl yaratmış bir bakın. İşte Allah bundan sonra (aynı şekilde) ahiret hayatını da yaratacaktır. Gerçekten Allah her şeye kadirdir.” (Ankebut Suresi, 20) “Gökleri ve yeri yaratan, bunları yaratmakla yorulmayan Allah’ın, ölüleri diriltmeye de gücünün yeteceğini düşünmezler mi? Evet O, her şeye kadirdir.” (Ahkaf Suresi, 33)
Evet, yukarıda bazı ayetlerle açıklandığı gibi Kur’an-ı Kerim’de insanları düşünmeye teşvik etmek ve hakikati bulmalarını sağlamak için hem tümdengelim ve hem de tümevarım yöntemleri mevcuttur. Yalnız bu metotlar değil, Kur’an’da onlarca düşünme ve düşündürmeye çağrı metotları vardır.
Net ve açık olarak söyleyeyim. Aklı olan ve düşünmeye açık olan herkes Kur’an-ı Kerim’deki tümden gelim, tümevarım, temsil, kıyas, örnekleme, benzerliklerden ve örneklerden yol çıkmak, sebep-sonuç ilişkisi ve diğer düşünme metotları ile doğruyu ve hakikatleri bulur. Yeter ki Kur’an’la buluşsun insan.
Biz bu yazıda düşünme metotlarından ikisini (tümdengelim ve tümevarım metotlarını) dikkatlerinize sunarak Kur’an-ı Kerim ayetlerini müdakkik gözle (dikkatlice) bakmayı tavsiye ettik.
Yazımın en sonunda şunu da belirteyim: Tabi bu iki metottan aslolan tümdengelim metodudur ve bizler de Kur’an’ı Kerim’e öncelikle baştan itibaren tümden inanacağız ve ondan sonra da aklımızla, fikrimizle hem Kur’andaki ve ayet ve işaretlerle ve hem Dünyadaki ayet ve işaretlerle doğruya ve hakikate adım adım varacağız.
Vesselam.
Ahmet SANDAL
YORUMLAR