Son iki yazım Tağut üzerinedir. Bu üçüncü yazım da yine Tağut üzerinedir. Dördüncü yazımda Tağuttan yine bahsedeceğim. Böylece inşallah yazı serimi bitireceğim.
Tağutla ilgili ilk yazımın başlığı, “Tağutu Redetmek ve Muvahhid Olmak”, ikinci yazımın başlığı “Bu Çağın En Belalı ve Vahşi Tağutu ABD ve Kapitalizm” ve başlıkta göründüğü üzere bu üçüncü yazımın başlığı “Siyonizm ve İsrail Para ve Güç Tağutunun Köleleridir” şeklindedir. Siyonizm ve İsrail hem kendileri insanları yoldan çıkarmak ve azdırmak bakımından birer Tağuttur. Hem de kendileri de güç ve paraya taptıkları için Tağutun köleleridir. Esasında bu yazımın başlığını “Bu Çağın En Zalim ve En Alçak Tağutu Siyonizm ve İsrail” şeklinde belirlemiştim. Sonra bu son haline karar verdim. Esasında her iki başlık da geçerlidir ve doğrudur.
İsrail ve siyonizm hem Tağut, hem de kendileri de Tağuta köle olmuş yaratıklardır.
Bu nasıl oluyor diye soracak olanlara cevabım hazır.
İsrail ve siyonizm neye hizmet eder? İsrail ve siyonizm neye tapar? İsrail ve siyonizm neyden korkar?
Bu üç sorunun tek cevabı var: Para ve iktidar (güç).
İşte siyonizm ve İsrail’in Tağutu bunlardır.
Peki, siyonizme ve İsrail’e kim hizmet eder? İsrail ve siyonizmden kim korkar?
İsrail ve siyonizmden korkan ve bunlara hizmet edenler açısından da İsrail ve Siyonizm birer Tağut hükmündedir.
Yani sizin anlayacağınız “Tağutun da Tağutu var.”
Büyük şeytan olduğu gibi küçük şeytan da var.
İsrail ve Siyonizm para ve iktidar (güç) Tağutuna tabi. Bu büyük Tağuttur. İsrail ve siyonizme kim tabi ise onlar da küçük Tağuta tabidir.
Tağut hakkındaki dördüncü son yazımın başlığı da “Tağut’ların Güneşi Batacak / İslam Güneşi Doğacak” şeklindedir. Onu da bu yazıdan sonra yayınlayacağım, inşallah.
Evet, birkaç yazıdır, Tağuta dikkat çektim ve anlatmaya çalıştım.
Bu yazıda zalim ve alçak siyonizm ve İsrail Tağutuna dikkat çekiyorum. Kendisi de Tağutlara hizmet eden zalim ve alçak Siyonizm ve İsrail de bir Tağuttur.
Burada şu hususu net olarak belirteyim. Tağut, azgınlık, sapkınlık içindeki zorbalar ve sistemler olabileceği gibi, o zorbaların tabi olduğu aldatıcı şeyler (para, güç, iktidar, makam, servet ve benzeri aldatıcı şeyler) de Tağut olabilir. Dikkat edileceği üzere, Tağut bir tek kişi değil, bir tek sistem değil, bir tek rejim değil, sayıları fazladır.
Tağut kavramı Kur’an-ı Kerim’de sekiz ayette geçer ve manası “Allah’a başkaldıran, kötülük ve sapıklıkla hükmeden, kendisine başkalarını kulluk etmeye zorlayan veya başkalarının bile bile kendisini put edindikleri insan, şeytan veya put, insanları, Allah’a iman ve kulluk etmekten uzaklaştırıp kendisine veya başkasına kulluk yapmaya çağıran ve yönlendiren her şey” şeklinde açıklanabilir.
Bu yazıda sekiz ayeti buraya yazmayayım. Zaten Tağutun geçtiği 8 ayeti ilk yazımda mealen belirttim. Bu yazıda o sekiz ayetten yalnız birisini yazayım: “De ki: “Size Allah katındaki cezası bundan daha kötü olan bir şeyi haber vereyim mi? Allah’ın lanet ettiği, ona karşı öfkelendiği, aralarından maymunlar ve domuzlar kıldığı ve Tağuta kul eyledikleridir. Bunlar, (Allah katında) yerleri daha kötü ve dosdoğru yoldan sapmış olanlardır.” (Maide Suresi, 60)
Siyonizm ve İsrail günümüzün acımasız ve iktidar, para ve güç sarhoşluğuyla en acımasız sistemi ve terör oluşumudur. İsrail Devlet değildir. Bir terör oluşumudur.
Maymunlar ve domuzlar topluluğu İsrail ve siyonizmdir. İsrail bir terör oluşumu, siyonizm İsrail’in ideolojik alt yapısıdır. İsrail Yahudilerin kurduğu bir terör oluşumu olsa da siyonistlerden bazıları Yahudi olmayabilir. Hristiyanlardan, dinsizlerden de Siyonist vardır. İsrail ve siyonistler, yalnızca bir şeyden korkar ve ona kul, köle olurlar. O kul ve köle oldukları para ve iktidardır. Yukarıda mealini verdiğim Maide Suresi 60. ayette geçen, “Tağuta kul eyledikleri” tabiri, paraya, güce, iktidara tapan ve yalnızca para, güç ve iktidardan korkan İsrail ve Siyonistlere işarettir. Tabi en doğrusunu Allah bilir.
Tağut, azdırıcı, saptırıcı ve doğru yoldan çıkarıcı her şeydir. Ve doğru yoldan çıkarıcı şeylerin en başında da para, iktidar ve güç (kuvvet) gelmektedir.
Kişi gücüne güvenir, kişi servetine aldanır, kişi zenginliğine şımarır ve bunlardan dolayı yoldan çıkarsa, işte onun Tağutu budur.
İsrail ve Siyonistler, gücüne güveniyor, servetiyle aldanıyor, zenginlikleriyle şımarıyor ve onlar da öylece Tağuta köle, hatta kul oluyor.
Yukarıda mealini verdiğim ayet böylece tecelli ediyor.
Kur’an-ı Kerim’de Yahudiler’den azmış ve sapmış olanlarının “maymun” haline çevrildiğine dair bir ayet-i kerime daha vardır. “İçinizden cumartesi günü haddi aşanları elbette bilirsiniz. Biz böyle yapanlara “Aşağılık maymun olun!” dedik. Bunu, hem bu hâdiseye şahit olanlara, hem de sonradan gelecek olan nesillere bir ibret ve korunacaklara da bir öğüt kıldık”(Bakara, /65-66) Maymun haline gelmek ruhen yani fıtraten midir, bedenen midir? Bunu idrak etmek elbette tefekkür ve üzerinde kafa yormayı gerektirir.
Bu hususta Üstadımız Bediüzzaman Said Nursi’nin şu sözü hakikattir: “Bu (sözde) medenilerin çoğu, eğer içi dışına çevrilse, kurt, ayı, yılan, hınzır, maymun postu görülecek gibi hayale gelir.”
Medeniyet maskesi takmış ve bu çağda yaşayan nice nice insanın, azgın ve sapkın fiilleri, haddi aşmış olmaları ve nefsine taptıklarından dolayı, sureta insan şeklinde görünse de fıtraten ve ruhen maymun, domuz, tilki, kedi, ayı, yılan şeklinde olduklarına inanıyorum. Tabi o azgın ve sapkınların o hallerini ve gerçek durumlarını görmek için tam bir Allah dostu olmak gerektir.
Sözü uzatmaya gerek yoktur. Tekrar Tağutu anlatmaya bakalım.
Güce, paraya ve iktidara tapan İsrail ve siyonistler, kendilerine tabi birileri buluyorsa, İsrail ve siyonizmden korkarak onlara itaat ediyorsa birileri, onlar da İsrail ve siyonist Tağutunun emrine girmiş oluyor. Maazallah.
Zaten siyonizm ve İsrail de para ve güç (kuvvet) Tağutunun birer köleleridir. Canları cehenneme.
Yüce Rabbim (cc) bizleri hem Tağuttan ve hem de kendileri Tağuta tabi olanlardan korusun ve muhafaza buyursun. Tağuta tabi olup kendileri de birer Tağut haline gelenlerden de bizi korusun Yüce Rabbim (cc). Amin
Bir önceki yazım gibi bu yazımı üç ayet-i kerime meali ile sonlandırıyorum:
“Göklerin ve yerin mülkü Allah’ındır.” (Nur Suresi, 42) “Hüküm, yalnızca Allah’ındır.” (Yusuf Suresi, 40) “Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’ındır.” (Al-i İmran Suresi, 189)
Vesselam.
Ahmet SANDAL
YORUMLAR