Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
AHMET SANDAL

ŞİİR YAZMASAYDIM DELİ OLACAKTIM

Ünlü Şair İsmet Özel’e atfedilen bir söz vardır. “Dünya’yı garipsemeyenler şiir yazamaz.”

Demek ki benim de şiir yazmamın sebebi bu.

Ben bu Dünya’ya alışamadım. Çok çok garip geliyor bu hayat bana. “Neden buradayım” diye de sık sık soruyorum. Çünkü ruhum sonsuzluğa ayarlı iken ve başlangıcı da yokken, yani ruhumun herhangi bir başlangıç ve herhangi bir sonu yokken, başlangıcı olan ve sonu da bulunan “bu beden içerisinde, bu ruhumun ne işi var” diyerek, bu Dünya’yı garipsiyorum. Alışamadım gitti. Alışmam da mümkün değil. İşte bu ruhum, sonsuzluktan gelen sonsuzluğa giden ruhum, aynı bir kuşun daracık kafeste durduğu gibi duruyor. Durmuyor esasında, kafes içerisinde çırpınıyor. Bir garip bülbül gibi feryat-figan ah ediyor, inleyip duruyor.

HASBİ VE HARBİ OLMAK

Vallahi sana alışamadım Dünya ve sevemedim de.

Alışamayan ve sevemeyen insan ne yapar? Şikâyetini sağa-sola anlatır ya, benim de şiirlerimi aynen öyle değerlendirin. Gerçi bazen de şikâyetçi olsam da, her daim esasında umut doluyum. Umut dolu olan da şiir yazar. Çünkü o da sabrı beraberinde getiriyor.

Şiir yaz ve haykır, sabret ve bekle. En sonunda zaten gideceksin bu diyardan ve kurtulacaksın bu bedenden.

Sabır ha sabır, şiir yaz ha şiir yaz.

Niye hüzünlüsün ki, az kaldı kurtulacaksın. Yüz de olsa, yüz bir de olsa kurtulacaksın. Seni bu bedende elbette sonsuza dek tutmazlar. Sen de bu kapalı yerden kurtulacaksın.

Evet, nasıl olsa, bu ruhum bu kapalı olduğu yerden bir gün uçup da gidecek. Bu Dünya’dan uçup da gitmeyen mi var? Doğup da ölmeyen mi var?

İşte âcizane bu garip Sandalî, yani Bendeniz şiir ile bir çıkış yolu buldum. Ruhumu kurtardım. Ruhum şiirle özgürlüğüne kavuştu. Şiir yazdıkça özgürlüğüm daha da belirgin oluyor ve kanatlanıp da uçuyorum. Böylece ölmeden de ruhumu bedenimin hapsinden kurtarıyorum.

Şiir benim için bir çıkış yolu ve kurtuluş fırsatıdır.

Dünya’ya alışanlar, olayları kanıksayanlar ve hayata boş vermişler şiir yazamazlar. Şiir, Dünya’da gariplik çekenlerin, olayları sorgulayanların ve hayata dair içinde hep bir umut taşıyanların çıkış yoludur.

Şiir yazmak yanında, esasında ne yazarsan yaz, yazmanın kendisi de bir kurtuluş ve ferahlama sağlar.

Ünlü Hikâyeci Sait Faik Abasıyanık da, “yazmasaydım delirecektim.”

Gerçekten de yazan kişi rahatlıyor ve içindeki hüznü ve kederi boşaltıyor. Esasında yazarın umurunda değil, kim yazdıklarını okumuş, kim okumamış.  Yazar yazmış ve rahatlamıştır.

Ben şahsen öyleyim Belki 15 adetten fazla kitap çıkardım. Şiir kitapları, içsel gelişim kitapları ve en sonunda bir de roman çıkardım. Kim okumuş, kim okumamış hiç umurumda olmadı. Ben yazdım ve ferahladım.

Şimdi İsmet Özel söylemiş, Sait Faik Abasıyanık söylemiş ve yazı ve şiir üzerine neden çaba gösterdiklerini ifade etmeye çalışmışlar. Dünya’daki garipliklerini, daha doğrusu Dünya’nın ruhlara dar gelen garip bir yer olduğuna dair fikirlerini Yazı ve şiir faaliyetlerinin mihengine yerleştirmişlerdir.  Açık açık ifade etmeseler de birçok şair ve yazar da bu minval üzere yazmış ve söylemişlerdir.

Ben şiir yazarak, daha doğrusu yazı yazarak mutlu oluyorum.

İşadamıdır, para kazanarak mutlu olur, ben şiir yazarak mutlu oluyorum.

Müteahhittir, evler, dükkânlar yaparak mutlu olur, ben yazı yazarak mutlu oluyorum.

İmalatçıdır, tencere-tava, iplik-kumaş, masa-mobilya üreterek mutlu olur, ben de şiir ve yazı yazarak mutlu oluyorum.

Kimileri yaptığı evlere, dükkânlara, tencereye-tavaya, masaya-mobilyaya bakarak mutlu olur, ben de şiirlerime, kitaplarıma, yazılarıma ve edebi alandaki eserlerime bakarak mutlu oluyorum. Sonuçta mutlu muyum, mutluyum. Mesele yok.

Tabii ki, imalatçıları, işadamlarını, müteahhitleri ve diğer meslek mensuplarını küçümsemiyorum. Mutlu oldukları işleri yapıyorlarsa mesele yok.

Bugüne kadar Yüce Rabbimin fırsat vermesi ve imkan tanıması ve şahsıma böyle bir özellik vermesiyle yazım ve söyledim. İnşallah bu fırsat ve bu imkan son nefesime kadar devam eder. On üç yaşımdan beri yazıyorum. Son nefesimi ne vakit vereceğimi bilmiyorum. O vakte kadar yazmayı diliyorum.

Yüce Rabbim son nefesime kadar hayırlı meşgale ve hayırlı işler nasip eylesin. Boyum uzunluğunda, yani kitaplarımı üst üste koyduğumda boyuma yetişecek kadar uzunlukta yüzlerce kitap yazmayı şu garip kuluna nasip eylesin.

Özellikle de şiir yazmak istiyorum. Şiirde güzel eserler sunmak istiyorum halkımıza. Olur inşallah. Roman ve hikaye alanında da yazmaya kararlıyım. Kısmetse olur, inşallah.

Son nefesime kadar mutlu olmayı ben bu dileklerimin gerçekleşmesine bağlıyorum.

İnşallah olur. Yoksa çıldırırım.

Şiir yazmasam deli olurum ben.

Olmam inşallah. Yazarım inşallah.

Vesselam.

Ahmet SANDAL

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER