SOSYAL MEDYADA LİNÇE UĞRAYAN YILMAZ ERDOĞAN’I SAVUNMAK

SOSYAL MEDYADA LİNÇE UĞRAYAN YILMAZ ERDOĞAN’I SAVUNMAK

Yazımın başlığı da Oscar Film ödülleri alan bir film adı gibi oldu. “Er Ryan’ı Kurtarmak” isimli ve bol Oscar ödüllü bir film var.

Benim yazımın başlığı da aynı onun gibi oldu.

Sosyal Medyada Linçe Uğrayan Yılmaz Erdoğan’ı Savunmak isimli yazımın Er Ryan’ı Kurtarmak isimli film ile bir ortak noktası da Yılmaz Erdoğan da ödül aldı ve ödül aldığından dolayı sosyal medyada Marksist Leninist görüşe sahip solcular, laikuslar, terörist pkk savunucuları, terörist hdpkk’lılar ve bilumum Recep Tayyip Erdoğan muhalifleri tarafından  sosyal medyada linç edildi.

Neymiş Efendim, Yılmaz Erdoğan Hakkarili bir Kürt olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden 2022 yılı film dalında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülünü nasıl alırmış?

Böyle bir linç bazılarına garip gelebilir.  Böyle bir saldırı bazılarına acayip gelebilir. Ancak Ülkemizdeki sosyal demokrasiden uzak solcuların (Marksist Leninist görüşlü solcuların) yobazlığı, hazımsızlığı ve tahammülsüzlüğü, Ülkemizdeki faşist zihniyete sahip dikta eğilimli solcuların katı tutumları noktasında gözlemlerim olduğu için Film Sanatçısı Yılmaz Erdoğan’a yapılan linç bana hiç garip gelmedi.

Dünya’da sol denilince sosyal demokrasi ve özgürlükler akla gelebilir. Bizim Ülkemizde sol denildiğinde Marksist ve Leninistler akla gelir.

Marksistler ve Leninistler özgürlükçü olabilir mi? Asla olamazlar. “Proletarya diktatörlüğü” diye bir kavramı kendilerine bir fikir ve felsefe olarak, ilke ve ideal olarak görenler özgürlükçü olabilirler mi, demokrat olabilirler mi? Asla olamazlar.

Bu Ülkede solcular arasında sosyal demokrasiye ve özgürlükçü fikirlere açık azıcık bir kesim var ise onlar kusura bakmasınlar, ancak bu Ülkede solcular militarist bakışa sahiptir genellikle.

Adamlar bir toplantı ve miting olduğunda sert yüz hatları ile, kırıp dökecek bakışlarla “filancanın askerleriyiz” diye bağırmıyorlar mı? Böyle bağıranlara militarist denmez de ne denir?

Onlar kendilerini solcu sanıyorlar. Onların solculukları diktatör eğilimler, tahammülsüzlük,  yobazlık  ve hazımsızlık ile şekillenmiştir.

Allah bu görüşteki kişilere fırsat vermesin. Komünizm ve solculuk uğruna bir Ülkeyi koskoca bir zindana ve koskoca bir çilehaneye çevirirler.

Solcular, laikuslar ve hdpkk’lılar bu Ülkede bir de kendilerini hiç sorgulamazlar. Çok haklı sanırlar kendilerini.  Kendilerinden başka düşünen ve tefekkür edenler yok sanki. İşte bu sakat bakış açısıyla linç yaparlar.

Bir kitlede linç eğilimleri ne kadar fazlaysa, o kitlede serbest ve hür düşünce o kadar azdır.

Film Sanatçısı Yılmaz Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülünü Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden aldı diye bir kaşık suda fırtına kopartıyorlar.

Siz kimsiniz ya! Hakkın ve hakikatin ölçüsü siz misiniz ya!

Siz haktan ve hakikaten fersah fersah uzaksınız.

Sizler “filancanın askerleriyiz” diye bas bas bağırıp etrafa korku salmaktan başka ne bilirsiniz ki!

Evet, “etrafa korku salmak” dedim de laikusların, Marksist Leninist görüşlü solcuların ve terörist hdpkk’lıların en çok yaptığı bu.

Adamların can damarları ve beslenme şekilleri bu.

“Etrafa korku salarak yaşıyor laikuslar, Marksist Leninist görüşlü solcular ve terörist hdpkk’lılar.”

Adamlar da özgürlükçü ve demokrat düşüncenin  bir gram kırıntısı yok.

Kendilerine sorsan özgürlükçü ve demokrat kesilirler.

Onlara aynen Rahmetli Muhterem Necmeddin Erbakan Hocamız gibi “Hadi oradan, hadi oradan, demokrat olmak kim, özgürlükçü olmak kim? Sizler birer faşistsiniz. Ancak görüntüde demokrat ve özgürlükçü görünüyorsunuz.”

Durum bu kadar açık.

Adamlar kendilerine bir Dünya kurmuş. “O Dünya’da dindarlara yer yok. O Dünya’da sağ liberallere yer yok. O Dünya’da milliyetçilere yer yok. O Dünya’da Türkiye Sevdalılarına yer yok. O Dünya’da İslam’a yer yok.”

Kime yer var peki? Siyonistlere yer var. (Sorsan,  Siyonistlere de karşı olduklarını söylerler de Kudüs işgal altında ancak Kudüs kelimesini ağızlarına almazlar)  ABD’ye yer var. (Sorsan, ABD’ye karşı olduklarını söylerler, ancak ABD’nin kucağından kalkmazlar) Bölücülere yer var. (Sorsan, vatansever olduklarını söylerler de söylemleri ile eylemleri uyuşmaz)

Daha ne diyeyim? Konuyu daha nasıl açıklayayım?

Bu Ülkede faşist zihniyetli sözde solcular, laikuslar. Terörist hdpkk’lılar linç etmeye düşkündürler. Kendileri gibi düşünmeyenleri ezmeye ve dışlamaya odaklanmışlardır.

Adamların hür düşünceye tahammülleri yoktur.

Bu sene film sanatçısı Yılmaz Erdoğan’ı sosyal medyada  linç ettiler. Geçen seneler içinde de Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nu yine Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın lehinde bir söz sarfettiği, ya da o minvalde davranış gösterdiği için linç etmişlerdi.

Evet, bu Ülkede faşist zihniyetli solcular, laikuslar ve terörist hdpkk’lılar çok tehlikelidir.

Son söz olarak şunu söyleyelim. Daha doğrusu bir dua edelim:

“Allah onların şerlerinden bizleri ebeden muhafaza eylesin. Amin.”

Bu vesile ile 2022 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerini alan tüm Değerlerimizi tebrik ediyorum.  Yılmaz Erdoğan Kardeşimi ayrıca tebrik ediyorum.

Vesselam.

Yazımın sonunda iki not var. Önemine binaen bu notları dikkatlerinize sunuyorum.

Not 1: Özgürlükçü ve demokrat görüşlü solculara saygım var.

Not 2: Film Sanatçısı Yılmaz Erdoğan’ı bu yazıda savunmam bu kişinin tüm fikir ve görüşlerini savunduğum manasına gelmez.

Ahmet Sandal