ŞUURSUZ TEŞHİR VE HUZURSUZ ŞEHİR
İnsan şuura, daha doğrusu İslami bilince kavuştukça, beden ikinci plana ve ruh birinci plana çıkar.
İnsanların cehaleti ve şuursuzluğu bedenine verdiği önemden anlaşılır.
Yalnız bedenine önem veren ve yalnızca dış görünüşünü güzelleştirmeye çalışan bir insan, Dünya’nın en çirkin ve Dünya’nın en cahil kişisidir.
Şunu baştan söyleyeyim. Teşhirci dediğimiz vaziyette sokakları arşınlayan ve ortalıkta gezen tipler, yaş ortalaması olarak, en fazla 18 ile 30 yaş arasıdır ki, bir insan için bu yaş dilimi cehaletin en yoğun yaşandığı ve adeta bilgisizliğin tavan yaptığı yıllardır.
Bu bakış açısıyla o teşhircileri, yani son zamanlarda sıkça görüldüğü üzere, plaj ve hatta “yatak odası kıyafetiyle” şehrin sokaklarında ve meydanlarında dolaşanları dikkate almayıp gençlerdeki cehalet olarak görebilirsiniz.
Zaten o tür açık saçık sözde giysileri ile dolaşanları, yani teşhircileri cahil ve şuursuz görüyorum. Esasında dikkate alınacak yanları yok. (Bir de son zamanlarda gıcıklığına daha doğrusu etki-tepkiyle de absürt ve açık saçık giyinme merakı içinde olanlar var ki, onlar psikolojik vakadır. Onları da hiç dikkat almıyorum)
Bu yazım onları dikkate aldığımdan dolayı yazılmadı, onlar kendilerini dikkate alıp da zavallılıklarını ve cehaletlerini anlasınlar diye yazıldı.
Bilmem anlarlar mı?
Anlasalar da anlamasalar da yazmak benden.
Bu mühim açıklamalarından sonra yazımıza devam edelim.
Şuursuz teşhir, esasında huzursuz şehir demektir. Yani bedeni olup olmadık yerde açmak, absürt giyinmek bir şehir halkı için huzursuzluk kaynağıdır. Bunu herkes düşünsün ve idrak etsin.
Tabi bu düşünce ve idraki herkesten bekleyemiyoruz. Bilhassa gençlerden bekleyemiyoruz. Çünkü düşünemiyorlar.
Çünkü cehalet, gençlik yıllarında belirleyicidir. Mazallah, cahilden her türlü cahillik beklenir
Bir kadının ya da bir erkeğin bedenini şehirde olur olmadık yerde göstermesi ve teşhir etmesi, dikkat çekici açıklıkta giyinmesi, giyinmekten maksat vücudu kapatmak olduğu halde bunun tersine davranıp adeta giyinmemesi ve soyunması, öylece insanların aklını çelecek şekilde davranması cehaletin daniskasıdır. Evet, bu durum, en başta cehalettir, bilgisizliktir. Ayrıca saygısızlıktır.
Kimse insan hak ve hürriyetlerine sığınarak ve “yaşam biçimime kimse karışamaz” saçmalığı ile saygısızlık yapamaz.
Şehrin sokaklarında ve meydanlarında vücut teşhirciliği saygısızlıktır.
Ey açık saçık giyinen zavallı, dinle beni. Senin açık bedenini, bedeninin mahrem yerlerini kimse görmek zorunda değildir. Bunu aklına sok.
Buradaki seslenişim kadın ya da erkek olsun açık saçık giyinip de teşhircilik yapan herkesedir.
Teşhirci şuursuzlar şöyle diyorlar: “Bakmayın bize. Görmeyin bizi. Biz istediğimiz gibi soyunalım. Siz bizi görmeyin.”
Böyle bir mantık olmaz. Böyle bir açıklama makul görülemez.
İnsan ne kadar görmek istemese de görüyor. Çünkü insanın gözünün içine sokuyorsunuz o açık bedeninizi.
Nasıl mı oluyor o?
Ey teşhirci! Ey cahil!
Diyelim ki metrodayım gelip de tam karşımdaki koltuğa oturuyorsun.
Ey teşhirci! Ey zavallı!
Diyelim ki sokakta yürüyorum tam karşımdan geliyorsun.
Ey teşhirci! Ey şuursuz!
Diyelim ki otobüs durağımdayım tam karşımda bekliyorsun.
Ne yapacağım sen orada o vaziyettesin diye gözümü mü kapatacağım? Sen o vaziyettesin diye başımı başka yere mi çevireceğim?
Evet, gözümüzü de kapatıyoruz ve başımızı da başka yere çeviriyoruz. Bundan emin olabilirsin.
Ancak sorun bununla bitmiyor. Esasında sorun burada başlıyor. Çünkü bana rahatsızlık veriyorsun
Söyle bakalım. Bana niye rahatsızlık veriyorsun?
Hiç de ilgi çekici olmadığını da bil. Hiç de cezbedici olmadığını da bil.
Buna da cevabın vardır. “İlgi çekmek ve cazip görünmek istemiyorum ki!”
Bu dediğin koca bir yalan.
İlgi çekmek istiyorsunuz. Hatta tepki çekmek için de giyiyorsunuz öyle abuk subuk, öyle açık saçık. (Gıcıklığına ve etki-tepki mantıksızlığı ile de teşhircilik yapanlar var)
Gel şuursuz teşhirci, şu teşbihi iyi dinle. (Teşbihte yani benzetmede hata olmaz)
Ey teşhirci dinle!
Koyun, keçi, inek eti dediğimiz şey kasap dükkanının vitrininde olduğu zaman değil, kasaptan alındıktan sonra ocakta tavaya konup ya da şişe dizildikten sonra mangalda pişerken insanın ağzını sulandırır ve insanın iştahını ancak öyle çeker. Teşbihte hata olmaz. Bilmem bu teşbihte bir şey anladınız mı, kadın ya da erkek olsun tüm teşhirciler. Yani “et teşhirciliği” kimseyi esasında celbetmez demek istiyorum. “Yatak odasında değerli olan sokak ortasında değerli olmaz” demek istiyorum. (Böyle bir kıyaslama yaptığım için, bu kıyaslamadan rahatsız olan herkesten de özür diliyorum, en baştan) Ancak insan bazen bazı şeyleri yazmaya mecbur kalıyor.
Genç kardeşim, şuursuz kardeşim, kadın olsun, erkek olsun teşhircilik yapan Ey zavallı! Dinle.
Bedenin ve mahremin, senin için en değerli olan içindir ki o senin eşindir. Onu, ona sakla ve bedenin mahrem yerleri başta olmak üzere tüm bedenini başkalarının görmemesini sağla.
Huzurlu bir hayat ancak böyle mümkün. Şuursuz teşhircilik ile huzur ne mümkün!
İnşallah özellikle gençlerimiz olmak üzere tüm teşhirciler, bu yanlıştan ve kadın erkek olsun kim yapıyorsa teşhircilik, o bataklıktan bir an önce dönerler. Yanlışın neresinden dönersen kârdır.
Vesselam.
Ahmet Sandal

AHMET SANDAL
YORUMLAR