Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
MUSTAFA ÖNYURT

İNSAN YETİŞTİREN EVLER

Hayatın bu karmaşık curcunası içinde geçmişte ki hatıraların güzelliği kalıyor hafızalarımızda.

Çocukluk anılarımız canlanıyor gözümüzde. İster istemez çocukluğumuzun geçtiği sokağı ve evi hatırlıyoruz. Atalarımızın da yaşadığı evler ve konaklarda yaşanmış hayatları gözlemliyoruz. Geriye kalan güzel hatıralarla o sokağı, o evleri daha çok seviyorsunuz.

Babam rahmetlik olunca dedemin evine taşınmak zorunda kalmıştık. Kümbette ki bu ev anılar biriktirdiğimiz hayatın başlangıç noktası olmuştu. Bir ev düşünün güler yüzlü şefkati güçlü bir nine ve onun terbiyesini almış anamla bu ev bize hayatı yaşamayı ve insanları sevdirmişti.

Dedem tam bir Osmanlıydı. O sert görünüşünün altında merhamet ve şefkat abidesi bir insan yatardı aynı zamanda kurtuluş harbine katılmış bir kahramandı gözümüzde. Sevginin saygının paylaşmanın adı olan bu ahşap ev herkese açıktı. Öyle ki kırlangıçlar bile evin çardak kısmının tavanında yuva yapmışlar girip çıkarlardı. Bugün o kuşları şehirde bile sığdıramıyoruz.

Enikli ahşap kapıdan sokağa çıktığımızda sokağın başında ilk gördüğümüz kümbet camisinin minaresiydi. O daracık sokak çocuk oyunlarının sahnesiydi.

mustafa önyurt

Evin içine tekrar döndüğümüzde evin bahçesinde ki nar ağacında ikindi güneşinin sallandığını hissederdik. Kızarmış şekerpareleri toplarken duygularımızın da şirinleştiğini görürdük.Evin taş merdivenlerinde dizilmiş boş yağ kutularında ki çiçeklerden gelen mis gibi kokularla dünyayı güzel koklardık.

Evin altında ki sürekli akan çeşmenin havuzu bir buzdolabı görevini görürdü. İkindi serinliğinde yüzümüzü  yıkadığımız çeşmeden arınmışlığın duygusunu yaşardık.Karpuz doğal olarak soğurdu o havuzda.Peynir zamanı ayarı yapılan peynirler cere denilen küplere konur ve havuzun bir köşesinde dururdu.Evin çatısı genelde oluklu kiremitlerden oluşur kış gelmeden çatı aktarılırdı. Evin ahşap merdivenlerinden yukarı çıkıldığında çardakta oynarken korkulukların arasından geçme oyunu oynardık. Bazen o korkuluklara sıkışıp kalırdık.

Bunu duyan evde ki kadınlar koşar: yaşı kesilmeyesiceler başka oyun bulamadınız mı? diye kızarlardı

Bilgisayar, tablet, cep telefonu olmadan işte bizler bu evlerde güzel anılarla büyüdük.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER